İçinden apar topar geçmeye çalıştığımız dijital soygun kültürü çağı istediğini kolayca hemen satın alabilir istediğin kadar tüketebilirsin diyordu.
İhtiyaç mı? İsraf mı? Tüketen bilimci gelişmemiş bir toplumda dert olmuyordu!
Kullanımı her dile uygun çok kolay cihazlar bir kaç düğmesine basılarak her şeyi ayağınıza kadar getirerek hımbıl bir tembellik üretiyordu.
Oturduğunuz yerden rahatlık ile tüm gününüz tüketerek ve keyif içinde geçiyordu.
Nereye kadar sorusu kimsenin içinden bir türlü geçmiyordu!
Gıdalar e-alışveriş ile paket kargo ile eve mikrodalga fırın ile mideye ulaşması bir kaç tuş ve yüklü bir miktarda dijital ödemeye bakıyordu.
Satın alma gücü tefecilik bir kaç tuş ile şimdi bol bol borçlan sonra ödersin diyordu.
Bir deniz bekliyorduk. Duvara çarpıp ölmesi gibi
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem
Devamını Oku
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem