temmuzlarla sarmaş dolaş oldum
tenime vururdu samanın dili
ayağıma bağ olurdu öğle güneşi
gölgem silerdi alnımdaki terimi
sözcükler boğazıma düğümlenirdi
üşütürdü deniz geceleri bedenimi
ömrüme dem oldu
dökülen yapraklar
içtim içtim bardaklarca
tatlıydı önceleri
şeker atmasam da
dolduruyorum şimdi şekerleri
ıslanıyor ikindi yağmurlarında
bir fermanla yürüyecektim
aşkın dar patikalarında
belemiştim emellerimi sıcacık
dikecektim sevdanın tepesine
ama yüreğimin bayrağı yırtık...
Sokak kitapları hediye edin bana
Yırtık ayakkabılı çocukları olsun
Masallarının
Ak sakallı pirleri
Alsın gönlümü
Sümüklü böceklerin ışıldasın
akmak varsa gönüllere
takılayım peşine
ne arklar dar gelir
ne zaman biter
yollar çıkarsa sevgi denizine...
yokların
başlangıçların
saflığıdır sıfırlar...
ya bir sevginin
yatağında yastık
ya bir fidanın
nara döndü duvaklar
kan düşüyor tanelerinden
suya
yıkanıyor günah
ölüm kokusunda beyazlık
ayazda titriyor çehreler
açılmış muhalif bayraklar
uzakta gülümseyen gönül dağlarının doruğunda
gözümde büyüyor çı/kan yollar
ağlıyor yolun başında gülün mabedi
bir dua yeter mi ulaşılamayanlara
beni tanıyan özgürlük nereye gider
Saraylara götürdüler tutup elimden,
Kadife halıları çiğnedi ayaklarım,
Ellerimi sürdüm, kaydı mermerlerden,
Çok aradım onu.
Ormana daldım kendi kendime,
üşüdüm üşüdüm üşüdüm
ellerimde buz zilleri
ayaklarım kırbaçlanıyor soğukta
penceremde ayaz türküleri
halay çekiyor düşlerim
neredesin yaz
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!