testi kırılsın su aksın
saç kırılsın görünsün başın
ışık kırılsın göz yanılsın
gece düş kırılmasın
çocuğun avucunda tomurcuk o
ben nara atıyorum paslanmış dilimle
ayazın önünde bayraktarım
dümensiz fırtınada kayıp kimliğim
ufuklara arkası dönük armağanım
zaman sevinç tellallığında
siyaha çalım atamıyor saçlarım
düzenimin vidaları gevşemiş
sabahım dönüyor akşama
koyduğumda başımı yastığa
rüyalar varmış oluyor sabaha
ayaklarım yürümüyor
sanıyor kendini rüyada...
bugün duvarda yürüyorum
yeryüzü çaldı düşlerimi
saymağa başladı
kulaklarımda sesi
abaküsü yirmi dörde eşitledi
bugün duvarda yürüyorum
döner düven yazın ortasında
açlığa meydan okur
çakıl taşlarıyla başağı yırtarcasına
karışır emeğin teri katığa
yıl döker eteklerindekini
ödül olur bakıcısına
düvenci diz çöküyorum
ekmeğimin özü sensin
aç yatmıyorum geceleri
ömrümün her demindesin
alnından terler akıyor
emeğin her lokmada
nerede düşürmüştük aşklarımızı
deli çağlayanlarda sürçen dilimizdi
meyhanede kadeh kaldıran acı filmimiz
baharı unutan yağız taylar gibiydi
boynu bükük gonca mevsim yazgısı
öpücük saltanatında tahtı sallanan
uğrarım bazen bizim eve
şu karşıki tepede
uykum gelince
çağırır beni
gece evime...
eskiler alırım
yontma taşlı
tahta ayaklı
kaf dağı masallı
eskiler alırım
yüreğimin acıları damlıyor önüme
ateşten çıkmış su damlası gibi
tesellim acılarıma merhem geleceğim
bekleyin acılarım davetsizim
kalenizi elbet birgün yıkmağa geleceğim
ışığa durmuştu geleceğim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!