saçlarını floresan ışığında savurup önümden geçme,
yıllardır beklediğim fragman gibi hayretle
yanaklarımı kızarta kızarta bakıp seni izliyorum.
arkandan gelsem çarpışır mıyız koridorda?
zil çalar çalmaz gözlerim kapında,
Başını eğip, yeniklerin içinden bir galip olarak geçme,
Galiplerin bir elinde zulüm olur, diğer elinde mum.
Zalim olmak için mumun bitmesini bekler, mum biter.
Artık ismi koyulur; şamdan yere düşer, ip yere süzülür.
Galip zalimliğini kavramıştır artık, şamdanın önemi yok.
Kazanmıştır sonuçta, kazanana her şey silah ve mübah.
Her Müslümanın kalbi Gazze der,
Kalbine kulak ver Müslüman!
Senin aşkın küfrü perişan eder.
gecem olur kuş
kuşum ölür gece
kedilere olan sadakatim
bitti o gece
Gel.
Deniz en geriye çekildiği vakit.
Yüzme bilmeyen bir adamın kalbinden geçerek.
Kumları adımlarınla sevip,
Üstündeki çakıl taşlarını ezerek.
kalbimin dilinden kurtulduğum vakit
kuruyacak deniz, toprak altında kalacak yol
gel en azından gelin ol, beyazlığın kucağında sabit
o gözlere bulaşmaz kir, gel en azından fiyat sor
ne kadarmış gelinlik
Gel,
Gelmen için en az beş adım yeter.
Say istersen.
Önüne gelir seni karşılarım.
Gelirken seslen.
İsmimi söyleme sakın.
Gerçek hep mi kötüdür?
Evler arabalar ve gerçeküstü ben.
Kötümserler ölürken yağan yağmurda
Benim fotoğrafım yayılacak gülerken.
Ölümden korkmazam be hey yarenler.
Ölüm bir flaştır fotoğrafı öbür tarafta görünen.
Gidiyorum.
Bu sefer elimi ayağımı çekiyorum dünyadan.
Sana bir elveda.
Yine de medet umuyor insan,
Karşına çıkınca, ama öyle bakma.
Dönesim geliyor.
gitmek budur
yani seni görmeyecesine sevmek.
az zaman, kambur kalan arkadaşım
kalbuz zaman, sensiz kalan ben.
denize düşmeye ramak kalmışken
tutunduğum toprağa saplı dal.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!