yurdumun dağları
kar boran kış havaları
fıratın eteğinde
bir yığın umut
coşupta dağlara
hava zifiri karanlık
göz kapaklarına çökmüş
kurşun gibi ağırlık
kan yerine damarlarımda dolaşan
erişilmez varlık
penbe yanaklım
şehrin ışıkları sönmüş
duvarlar delik deşik
barut kan ve yanmış ceset kokusu
ortalıklarda başı boş dolaşıyor
leş yiyiciler
ölü soyucular
20 ocak 1990
azerbaycan’da
zülüm dizboyu
yürekler kan tutar
gözyaşları sığınaktır
hürriyet için çalışana
Kayıp Kıta MU
kayıp kıta MU’nun
yitirilmiş imparatorlukların çocuklarıyız
güneşin imparatorluğundan
tarihin derinliklerinden geliyoruz
köşeler vardır
dönmek için
köşeler vardır
beklemek için
köşelerde vardır
KOŞUN ÇOCUKLAR KOŞUN
yıldızlar düşmüş denizlerin üstüne
koşun çocuklar koşun
deniz kızları avuçlarında
yakamozlar arasında aydınlığa
gün batımı keskin bir iğde kokusu yayılırdı dağlardan
gidenlerin ardından yakılırdı ağıtlar
gidenleri getirmezdi elbet feryatlar
isyankar gönlümün ızdırabıydı yaşanmamış yarım kalan öyküler
kurak topraklarda gölgeli bir ağaç gibiydin
gözlerin sever uykuyu
yorgunluktan ağırlaşmış bedenin
taştan ağır yer yataklarında ölü gibi yatarken
yatışına bakınca
zannerdesin yatağı kuş tüyü
zevkinin dogrultusunda giderken silahsız anarsiştler
zulum yüz tutar yürekler kan
göz yaşı sıgınaktır Allahtan korkarken insan
güneş doğudan yükselip batıdan batarken
zülmün bekçileri zalimin kılıçları haçlı kalıntıları
kan damlar kalemlerinden yudumlarden içkileri




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!