Kayıp Kıta MU
kayıp kıta MU’nun
yitirilmiş imparatorlukların çocuklarıyız
güneşin imparatorluğundan
tarihin derinliklerinden geliyoruz
gün batımı keskin bir iğde kokusu yayılırdı dağlardan
gidenlerin ardından yakılırdı ağıtlar
gidenleri getirmezdi elbet feryatlar
isyankar gönlümün ızdırabıydı yaşanmamış yarım kalan öyküler
kurak topraklarda gölgeli bir ağaç gibiydin
gözlerin sever uykuyu
yorgunluktan ağırlaşmış bedenin
taştan ağır yer yataklarında ölü gibi yatarken
yatışına bakınca
zannerdesin yatağı kuş tüyü
zevkinin dogrultusunda giderken silahsız anarsiştler
zulum yüz tutar yürekler kan
göz yaşı sıgınaktır Allahtan korkarken insan
güneş doğudan yükselip batıdan batarken
zülmün bekçileri zalimin kılıçları haçlı kalıntıları
kan damlar kalemlerinden yudumlarden içkileri
Güle güle dostum güle güle
yel essin kokun gelsin demiş anam
gurbette ne yel esiyor
ne kokun geliyor
anasız gurbette yaşanmıyor
yokluğunda burnumun direği sızlıyor
vır vır
dır dır hırpala
vur vur hırpala
hopbala yavrum hopbala
hayatın tombala
satmışın kendini üç pula
onun şahsında tüm kafkas şehitlerinin anısına,
ithaf olunur. şehitler ölmez.
kafkasyanın heybetli dağlarından
seyrettim etrafını çeçenistan’in
bahar ayında toprağı
yarmış tomurcuklar gibi
tüm yaşama sevincimle
yoksul yıllarımı
büyüteç altında tutup
olanca deliliğimle
yarın bayram
demedimmi sevdalım
sen meteliksiz ben meteliksiz
düşmüşüz istanbul sokaklarına
bir türlü sağlam basamadık hayatın zeminlerine
çiftcidir köydedir ana baba
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!