Felek al ki sazını çal vefâ bestesinden.
Yâr aşkından ziyâde analar verir huzur.
Ana gibi yâr olmaz, iç sabır çeşmesinden.
Merhametin deryası ana gözlere bir nur.
****
Yüreğimde hissettim gurbetin sancısını,
Mâneviyyat gitti, bitti emânet,
Ecdâdın sesidir, vâhı var bizde.
Unutup maziyi ettik ihanet,
Şehidin, gazinin âhı var bizde.
Ey vatanım, yurdum bana limansın,
Sevmek nedir diye sorulduğunda,
Bir kucak dolusu öpücük derim.
Aşkın uğruna ben yorulduğumda,
Derim, olsun, yine “o” Allah kerim.
Bıkmam o sevgiden, sevgidir neşem,
Öyle bir rüya ki sen kokuyor hep;
Bir demet menekşe rengi gözlerin.
Gurbet değil, sensin acıma sebep,
Sar beni Almila, bende ellerin.
Gökte Ay şavkını sana mı verdi?
Kara çadırda kımızdayım,
Dertli kaval da avazdayım.
Sorma! Ne kış nede yazdayım,
Benim adım Altay çobanı.
Dalıp bir hayalin düşüne,
İhanet şarkısını dinliyorken dilimden
Suskunluğumun yitik eseridir cümleler.
Milyonca isyanları sindirirken hâlimden
Duyurmuyor sesimi yetim kalan imgeler.
*
Sokup gitti kalbime zehirli bir hançeri,
Düşse de nice kahpe bin bir türlü hevese,
Seni türklügüm ansın, Mehmedim, mehmetçiğim.
Gam, keder yok; Allah var, düşmem hiç bir yeîse
Yansın, yürekler yansın, Mehmedim, Mehmetçiğim.
Gün olurda kanın dilinde kurur.
Azgınlık bir bela kalbine vurur.
Kahpe devran döner düşmanın olur.
Su destisi suda kırılır aga.
Yoktu Rus'un imanı, sanki kalbi taş idi.
O gece başlar ayak, ayaklarsa baş idi.
Haneler viran oldu, kaderi karalıyım...
Ocağı söndürülmüş, yalnız Ahıskalıyım.
Bir gecede hânemi talan edip yıktılar.
Ümitler girer önce şu kirlenmiş toprağa,
Terkederek dünyanın kışını ve yazını.
Alıp başını gitmek de var dumanlı dağa...
Sende çalarsın garip bir sevdanın sazını.
*
Buğulanır gözlerde ağlamış hatıralar;



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!