Koşarak kollarımı boynuna dolayacağım
Pişman olup da bir gün dönersen bana geri
Ellerimden ellerine zincirler vuracağım
Pişman olup da bir gün dönersen bana geri
Eğer ki yanıltmazsa seni sezgilerin
Sen deniz olsaydın;
Ben balık olurdum
Suyuna muhtaç…
Sen Leyla olsaydın;
Ben Mecnun olurdum
Bir çift kurşundur gözlerin
Durma ateş eyle
Bilki hazırdır yürek
Bakışınla ölmeye...
Bursa 27 Ağustos 2000
Bir ceylan doğurmuş besbelli seni
Bakışın, duruşun buna delalet
Dişi bir kaplan da emzirmiş seni
Ağıma düşersen hakkın helal et
Kurbanlık koyunlar yetmez temelli
Aşk, yanmaktır!
Durmadan
Ve dumanını duyurmadan,
İçin için yanmaktır…
Aşk, acıyı yamanmaktır…
İç acıtan
Enstrümantal bir melodi
İşitmeye görsün
Yüreğimin anten telleri…
Beni alt-üst eden depremin
En az yüz nesil
Gözleriyle sevdi birbirini…
Ürkek, utangaç, çekingen bakışlar…
‘’Belki’’ler …
‘’Acaba’’lar…
‘’Ya severse’’ler…
Tut ki, sigara içmeye başlamışım
Tut ki, tiryaki olmuşum bu illete
Farzet,
Tütünümü kalemime sarmışım
Uzun uzun nefesler çekerek içiyorum
Sen gideli beri
Ben hiç ısınamadım
Enerji alamadım
Ne bahardan ne yazdan
Sen gideli beri üşümem
İçimi donduran ayazdan
Gün bitti...
Dalından düşen sarı bir yaprak gibi
Sonbahar gibi
Ayrılık gibi
Ölüm gibi soldu gün...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!