Gölgelerin etrafında ölüm korkusu paslanır
Hıçkırıklar düğümlenir boğazında su paslanır
Akrep ayrılıkta durur yelkovan hasret içinde
Kirpiğine hüzün düşse gece uykusu paslanır
İstanbul/2019
Gün yeni uyanırken eski heybemi çattım
Sokakta birkaç kedi uzaktan horoz sesi
Yürüdüm saatlerce tozu dumana kattım
Yolumun uğrak yeri eski bir köy kahvesi
Çırak elinde demlik ne bir kaygı ne tasa
Kış gecelerinde bağrarak esip,
Şehri korkulara bağlama rüzgâr.
Evimin önünde hızını kesip,
Bahçemde dövünüp ağlama rüzgâr.
Uzun kış geceleri eserek çığlık çığlık,
Damlardan çatılardan kiremitler savurur.
Sevdiğini mi arar dudağında bir ıslık?
Tokmak olur kapıma kar, yağmur olur vurur.
Boş duvarda çalışır
Hep aheste aheste
Duymaz, insan alışır
Bu sese evde, işte
Fabrika, ocak, mektep
Sitemimi sakın üstüne alma,
Benim ki zamana süreye karşı.
Gözyaşını sakla, yüzüne salma,
Bir çare bulunur töreye karşı.
Güreşe nasıl doysun her minderde yenikler
Kol kola yürümekte küs duran gücenikler
Boğazın ortasında yangın halayı için
Ellerinde çakmakla meydanda tüm enikler
İstanbul/2021
Geceler yalnız mı benden uzakta
Ortasında kim var tatlı düşlerin
Bir işaret bırak bir fener yak da
Umuda dönüşsün yürüyüşlerin
Köhne baharlara yalnız girince
Ayın ziyasını arkama alıp
Gölgemi sınadım seher vaktinde.
Yorgun gözlerimden uykuyu çalıp
Kendimi kınadım seher vaktinde.
Hüzün dağılır o an neşe kaplar barkımı
Semaverim ocakta bestelerken şarkımı
İstanbul/1992
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!