Şimdi zamanda yolculuk vakti
Terk edip gitmek bu kirli devri
Yarın meçhul, yaşarım geçmişi
Hayalim düzeltmek bir şeyleri
İlk Âdem ve Havva'ya uzansam
Ben bir garip elektronikçiyim
Yarı iletken geçer günlerim
Önce insan sonra mühendisim
Hızlı yarış atı hiç değilim
Elektronlar savurur beni
Gün doğmadan düşerim yollara
Kediler ve köpekler kol kola
Karga kahvaltısını yapmakta
Sabah güneşi vurur alnıma
Sonra bir dolmuşa atlarım
Her öğlen on ikide sessizce bir köşede
Hep seni seyrederim, kıyıda bir tepede
Ayrı kıyılardayız, iki komşu şehirde
Şehirler birleşirken, şu masmavi denizde
Ne güzel maviliği, senden gelen suların
Hiç bir çiçekten anlamazdım ben
İlk kez çiçek almak geldi içimden
Gizli bir aşka ne alınır bilmeden
Bir umut aradım çiçekler içinden
Ne pahalı orkideler, ne cüretkâr güller
Deniz aşırı yasaklı bir düşsün, günlerdir aklımda
Vapurları seyreder, seni ararım mavi sularda
Ay ışığı dolar gözlerime, hüzünle akar damlalar
Gözlerin açılır düşlerime, yüzünle parlar yıldızlar
Saltanat kayıkları geçer rengârenk kıyından
Sadabad şarkıları söyler kuşlar bir ağızdan
Sana hasretlik çeker nice ölümsüz sultan
Eteğinde birikir yıllanmış nice destan
Limana yanaşan bir gemi kadar yakınsın
Her şey kötüye gider oldu günden güne
Asgari ücretlilerin bile maaşı yatmıyordu
Yönetim işleri bulaştırdı yüzüne gözüne
Sessiz ve derinden bir şirket batıyordu
Hiçbir şey olanlar pek muteber oldular
Bostancı sahildeyim, ayağımda kayalar
Seslerini dinlerim, çekilirken dalgalar
Oturup seyrederim, büyük küçük adalar
Baktıkça sevinirim, sanki masum çocuklar
Sıralanmış her biri, boydan boya hizayla
Ne güzeldir bahar yağmurları
İçimde çocuk çıplak ayaklı
Dolaşır şimdi yeşil kırları
Aşar gider coşkun ırmakları
Toprak kokusu dolar içime



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!