Seni senle de yaşarım sensizde
Ben zaten hep vardım sen yok iken de
Gelsen ne değişir, garip gönlüme
Bu beden alıştı sensizliğe de
Yalnızlık içimde kol gezdirirken
Toprağın altında ne yiğitler var
Kimler gelip geçmiş, bak şu zamana
Gitmem diyenlerin kaçı burada
Süleyman’lar yenik düşmüş zamana
Ne maziler saklı, benim gönlümde
İçime bir özlem oturdu yine
Sensizliğe dair ne varsa bende
Bir şiir dolandı dilime yine
Mısralara döktüm seni içimde
Yıldızlara baktım, seni diledim
Mezhebim soracak olursan eğer
Seni ben beni sen edenlerdeniz
Yolu sürmek için girersen eğer
Kapılar açan gönül ehlindeniz
Erenlerin dilde nasihat dolu
İçimde bir özlem yine eskiler
Hangi hatıranın hikâyesi bu?
Ertelenmiş nice güzel hayaller
Hangi geleceğin beklenişi bu?
Bugün yarın derken zaman geçiyor
Uzaklarda kalmış aydın şafaklar
Kim bilir hangi ufukta kaldılar
Maviyi saklayan kara bulutlar
Kim bilir hangi garibin ahtın dalar?
Görünmez yıldızlar nankör gecede
İçimde bir özlem, gözlerim yolda
Bilmem kaçıncı ayrılık oldu bu
Bugünler kaldı hep yarına doğru
Hangi hicran hangi son buluş bu
Gözler sürgün oldu yol gözlemekten
Dağlar, taşlar şu sümbüllü yaylalar
Sana benzer seni andırır bana
Her yan ay çiçekle dolu ovalar
Güneş vurup yüzün döndürür bana
Yücedir şu derdim dağlardan yüce
çok kırgınım ve yorgunum...
sebebi insanlar...
son bulsun artık...
kalbimdeki acılar...
anladığım tek şey...
sizde hiç mi hiç yokmuş;
Güneşim karardı, günlerim gece
Yıldızlar parlamaz, söndü sessizce
Sen yoksun ya hep kara geceler
Yüzüme ay vurmaz, gecem işkence
Ben isterdim ki! El ele verelim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!