YARINSIZLIĞIM
Bazı fikirler vardır düşünülmesi bile suç
Bazı duygular vardır hissedilmesi bile yasak
Ve ben seni suçlarla dolu yasak düşlerde sevdim
Seni sevmeyi düşündüm suçlandım
Seni sevdiğimi hissettim yasaklandım
..
AKŞAMIN HÜZNÜ
Her sabah bir başka ağacın
Dalında yaprak olup yeşerse de yüreğim
Her akşam nereye gittiğini bilmeyen
Bir otobüs gibi ayrılır o daldan
Çünkü güneş gidince bu kente karanlıklar kalır
..
AŞKA ÇAĞRI
Yıkalım aramızdaki duvarları
Bırak erisin bu buzlar
Gözlerini kaçırma benden
Bak da, gözlerinin değdiği yerde
Aleve dönsün
..
Yuvasız kuşlar misali sürüklendik ayrı diyarlara
Amansızca sürgün edildi sevdamız,
Öyle masum baktı ki gözlerimiz, çocuk saflığında
Bilemedik, yalnız kaldı yarınlarımız.
Akdeniz akşamlarında, gönül penceresinde biz
Hayıflanma yokluğa, bizi var eden sevgimiz
..
akşam grisi kirli
laciverdine kur yapıyor göğün
kent kabullenilmiş bir son hüzünde
aynı evin aynı ağacının
aynı karanlığıyla bakışıyoruz
pazar da değil halbuki
selvi ağacı biraz daha rüzgarlı sadece
..
yüzün değiyor yüzüme
anlı apansız! akdeniz mevsimi tadında,
doyumsuz bir akarsu yatağı gibi
biriktire biriktire seni gözlerime
taşıyorsun
taşıyorsun içime,
ne garipsi değil mi?
..
Bir genç okuyordu, Akdeniz tıp da
Sınıf dört idi, beşe ramak kala
Bir hastalık geldi çattı zamansız
Tahliller söyledi, “hastalık amansız”
Adı koyuldu illetin “kolon kanseri”
Sekiz ay ağlattı, gencecik Mehmet’i
..
Beni öyle bir yere gömün ki
Üç sevgilimi göreyim
Biri Amanos
Biri Çukurova
Biri Akdeniz
..
Nancy ajramdır o
Asya’dan Avrupa’ya
Nesilden nesillere
Çağdan ta kıyamete
Yasemin gibi açar
Al-ashrafıanın
..
bir akdeniz kentinin
sokakları gibi yüreğim
öylesine devingen
öylesine sıcak
ve taç yaprakları ilkbaharın
yüzümde
eril bir çiçek gibi
..
Seni maviyle, maviyi seninle sevdim
Yakardim Akdenizi olmasaydin derdim
Yürektir ask, yürekliliktir diye geldim
Ben seni benden cok bir tek sende sevdim
Akdeniz al kollarina mavinde unut
Beni sana getirir gökyüzünden kopan her bulut
Canima can katar
..
Güneş her zamanki gibi akdeniz e özgü İzmirde
Mavi yine Akdeniz
Kordon boyu yine seyrine düştü
Bir turist upuzun yatmıs
Kordonda
Duvarın üstüne kıyıda hemen
Ben de aynen
..
Hırçınlığında yüzün
Beyazında hayaller
Vurur içime içime
Bir Akdeniz ikindisinde
Senli ama sensiz
Ayak izlerimi silen sahile
..
şımarıktır aşk
ot seslerini bir sen duyarsın
bir de çıtkırıldım kulağı tetikte hüzünlenmeler
romantik çizimlere kendin mi ağlarsın ah aşk ve ironi
ne yakışırlar birbirlerine
akdeniz müziği giyinmiş görünür yürüyüşlerimiz
fonda biz ikimiz iki düşüncesiz ikili kanon
..
-0001-Türk Perisi-5029
Biliyormusun...
Türk Perisi....
Ya avrupalılar kurtuluş savaşında...
Hepsi bir olup tepemize çöktüler...
..
Geçen seneki gibi kar yağmazsa bu sene yandığımızın resmidir. Mesleğimiz ayakkabıcılık olduğundan dolayı tabi ki böyle bir cümle kurdum. Kar suyu ve yağmur suyu yemeyen bir ayakkabının bizim satışlarımıza hiç bir faydası yok haliyle. Bir de şu var, kış yerinde ve zamanında yapmadığında kışlığını(Devamında gelen cümleyi es geçiyorum zaten çoğunuz biliyorsunuz.) bahar ve yaz ayları da güzel geçmiyor hem de meyve sebzenin kıtlığını çekiyoruz millet olarak. Ne pastırma yazıymış bu da bitmek bilmiyor bir türlü, gerçi iş yerinde sobamızı, evlerimizde kaloriferlerimizi yaktık yakmasına da yine de yakınıyoruz halimizden az yakıt gittiği halde. Kış kapıda, kış geliyor kış, hazır olun hanımlar beyler. Ha unutmadan ayva bolmuş bu sene, büyüklerimiz sert geçecek kış diyor...
Geçenlerde bu kış günü ev de bir sivrisinek, haliyle sinek sıklet, boş ver aldırma, kafana takma Ahmet diyeceğim ama diyemiyorum işte. Gece bir kızın odasında, bir benim odada. Gece yarısı lambayı yaksan bile onu bulmak o kadar zor ki. Samanlığını içinde belki toplu iğneyi bulursun da onu bulamazsın o derece yani. Yahu sivrisinek kardeşim geldik sonbahara, bak güzel güzel gidiver de almayayım ayağımın altına, sen mevsimleri mi şaşırdın yoksa beş altı ay sonra bekliyorduk seni. Beş altı ay sonrada gelsen yinede başımın üstünde yerin var diye bir cümle kuramayacağım kusura bakma...
Artık kardan adam yapmak da zor, kardan adamların burnuna havuç, gözüne kömür bulmakta zor. Doğalgaz çıkınca haliyle kömür ile çalışan kaloriferlerin hepsi iptal oldu. Eeee! Sebze meyve de ateş pahası. Şimdi bebeler annesine gidip de ''Anne kardan adam yaptık burnuna havuç lazım bir tane havuç verir misin? '' deseler, annelerinden kıçlarına şaplağı yerler. ''Ulan kerata havuç kaç para bu ev nasıl geçiniyor senin haberin var mı? '' diye de azar işitirler üstelik...
Bir de kahvehaneye ve birahaneye takılan vatandaşların hali içler acısı. Gelin kardeşim siz en kısa yoldan bu içkiyi ve sigarayı bırakın, hem cebiniz bayram etsin hem de sağlığınızı kazanın. Bu kış günü sigara içmek için kahve kapısının ve birahane kapısının önlerinde tiril tiril titreme nöbetlerine girmeyin, hasta da oldunuz mu on gün yatarsınız vallahi bu mevsimde, benden sizlere bir dost tavsiyesi...
..
VAKİT TAMAM
Felaket sancımaya başladı yüreğim
sanırım artık vakit tamam,
Bir akdeniz amazonunun
tuzlu tadı oturmuş dudaklarıma
kokusu tenime sinmiş
..
Ak Deniz
Şiirimdesin maviliğinle
Hep mavi kal
Dedelere rüzğar ol
Çocuklara masal
Benim insanım melekler kadar güzel
..
Rahat sıradağlar uzanıyor zirvelere
Tepeleri kar
Bir tarafında akdeniz
Öbür tarafında
Nur dağı islahiye fevzi paşa
Hassa var
Sen ölüm mü arıyorsun?
..
Yürüyorum...
Bir akdeniz akşamı
Nisan yağmurun da
Kırık dökük hayallerim
İçimde küçük bir umut olsa da
..