Başına gelen bela sanma ki kader eli
Atı gemsiz olanın, peşine düşer yeli...
Al... Koy cebine
Sözüm para eder mi?
Yine de al.
Gidecek misin sen bilirsin?
Dur demem yeminliyim
Gitme kal
Yer dedi:
Her taşım altın kadar…
Madenim çeşit çeşit,
toprağım damar damar…
Bir ustalık işiyim.
Gel ışığım!
Gönülce akışım ol
Dil ötesinden konuşan getir…
Gel ışığım!
Ağırbaşlı kışım ol
Küresel ölçekte yürek aşındı
Yaptıklarım bir bir karşıma geldi
Şeytan sûretini çizdi yüzüme
Boynuzu gözüme kaşıma geldi
İnsanla hayvanat arası mahluk,
Fıtratı bozuklar düşüme geldi
Ortadoğu bir yara, yarası derindedir
Afrika, haritanın en yırtık yerindedir...
Her neki demişsem 'kendimde varlık gördüm'
Makam-ı acziyetimde bin darlık gördüm
Seninle dağ
Bir başka bakıştadır...
Seninle dal
Bir başka nakıştadır...
Ey Sevgili!
Söz biraz benzer bala...
Ben sözün şairiyim
Mızrak girmez çuvala...
Ben özün şairiyim
Göz var ki binbir emek
Meneviş ellerinle dokunuver içime
Büyüsün gözbebeğin bir manyatik alandan
Fabrikalar, şefkati üretecek bebeğim!
Biblolar sıcaklığı öğrenecek anandan
Büyüdün... beton blokların soluk yüzlüsü!
Saygı değer şairim;
--------
İMAN adlı vecizenize bir yorumum olmuştu şöyleki;
Evet şairim,
Bir insan ne kadar
imanlı ise o kadar
hürdür,
İnsanlar hürdür ama
yine de Abdullah'dırlar
Muhabbetle selamlarım.
Bedri Tahir Adaklı