İtiraf edeyim mi, almaya ayarlıyım?
Böylece ben hep geri,kalmaya kararlıyım..
“Kaleme ve yazdıklarına andolsun”
Kavlince bir bak
Kağıdıma değil yüreğime sürtün de
Özümde olanı yak...
Güneş doğudan gelir,uzaktan Tagor sesi:
“Güneşe sırt dönenin düşer öne gölgesi”
B.. böceği soyundan b.. yiyen hırsım,
yığmakla alâkadar oluver gitsin... (?)
Mezarıma nâfile girmeyen tutkum,
sığmakla alâkadar oluver gitsin... (?)
İnsan, et kemik dokusu
kıt malzemeden ibâret...
Başlangıcı bulanık su
Sonu da kokuşmuş ceset...
Beni “sen” diye yazma
Ben’e “ben” deyip azma
“Biz”den söz et kalemim...
“Sen ve ben” hepsi yalan
‘Biz’den yok elde kalan
Sen bayat suratlı,
şirretlik adam!
Başında kırk tilkinle
yıkarken dam
sümüklü böcek kadar olsun
iz bıraksaydın...
ya bilseydim ya duysaydım ya görseydim
bildiğimden çok bilemediğime,
duyduğumdan çok duyamadıığıma,
gördüğümden çok göremediğime...
Gidiyorsun...yolun açık güzel kız
Bende kalan bir gönüldü korkma al
Bundan böyle yedi iklim uzağız
Yüzlerinden bir ihanet gülü sal!
Gülüm ötelere ada kendini
Ev Sahibi:
Sanki sizi tanıdım...
Gözüm taa uzaklardan
Tanıyacakmış sanki...
Misafir:
Saygı değer şairim;
--------
İMAN adlı vecizenize bir yorumum olmuştu şöyleki;
Evet şairim,
Bir insan ne kadar
imanlı ise o kadar
hürdür,
İnsanlar hürdür ama
yine de Abdullah'dırlar
Muhabbetle selamlarım.
Bedri Tahir Adaklı