Onlar türkülerde, ben ağıtlarda;
Çığrılmış gibiyim, çünkü sen yoksun.
Kara yazgısıyla ak kağıtlarda,
Kıvrılmış gibiyim, çünkü sen yoksun.
Onlar “Sevgililer Günü”nü anmış,
Canlı cansız cisimlere,
Dürüm dürüm sevgi dürmüş.
O sevgi ki resimlere;
Gönlünden yansımış durmuş.
Nasip olmaz şuna buna,
Bu dağlar, bu bağlar şiir kokarlar,
Esin kaynakları boldur sevdiğim.
Her bir yandan mısra mısra akarlar,
Bahtını buradan doldur sevdiğim.
Bir serenattır şu bülbülün sesi,
Derler ki ayılınca yıkılır sarhoş,
Bilirim kurtulmaz başım dırdırdan.
Hayalim, umudum, düşüm hepsi boş,
Vermezse Tanrı, bir nasip huzurdan.
Bazısı bir tatlı dildi söyledi,
-Ümit Kaftancıoğlu'nun anısına-
Hanak’tan içeri Saskara yolu,
Umarsıza umar, Ümit’e gider.
Aydınlık günlere özlemle dolu,
Gider 'Garip Tatar' Ümit’e gider.
Bir tatlı burukluk biraz da umut,
“Eyvah”la, nostalji arasındayım.
Gün be gün çevreyi sarmakta sükût,
Ekim sonlarının Lara’sındayım.
Çatıya tırmanan pembe begonvil,
Katmanlardan geçtim kaynadım coştum,
Coşum coşum akıp çağlamaktayım.
Maddemi, maddeden süzdüm de koştum;
Sevgiyi sevgiye bağlamaktayım.
İster doğsun, ister batsın, yok farkı,
Türkü yaylasında bir keklik gördüm.
Kaçmadı palazım, yanımda kaldı.
Belik belik ipek saçını ördüm.
Yanağı al mı aldı, dudağı baldı.
Gözleri elâydı, iri doygundu.
Gönlümdeki tek gül soldu
Yolsan da bir yolmasan da
Cana candı, cansız kaldı
Gelsen de bir gelmesen de.
Yakarırdım gelse diye
CANAN
Gül be gülsün harın benim
Dokunmasın eller canan
Demiş ki sen can, ben senim
O şarkıda diller canan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!