Tanrı melek diye onu yaratmış.
Kelebekler gibi ipek kanatlı,
Özenmiş, bezenmiş vasıflar katmış;
Edası, sedası tatlı mı tatlı.
Arı, duru, ak-pak bir taze gonca,
Tanrı birdir başka sava takılma.
Çevrene bir bak, her kul farklı farklı.
Cisme bakıp birdir diye yanılma.
Kafa bir, beden bir, kol farklı farklı.
İnsanın yazılmış tek kaderi var.
Yokluğunla sarhoşum,
Meyde, demde, bardayım?
Coşmuşum coşum coşum,
Tut elimden dardayım.
Çabuk oldu gidişin,
Asıl o yaprak düşünce,
Yandı yüreği cayır cayır.
Kesildi dermanı, eğildi;
Benliğini sardı kapkara bir düşünce.
Kuşkusuz o ulu çınar değildi.
Görkemli mi? Hayır!
Huma kuşu bendim, aşktı baş tacım,
Uyuyordu bahtım, kendim uyandım.
Sevgimle kök saldı hayat ağacım,
Yaprak yaprak dileklerle donandım.
Güzelleri saklar gibi özümde,
Boy boylamak soy soylamak için mi?
Irkı Asyalı Alp Ozanım geldi.
Ondokuz mayısın arefesinde;
Ufkuma muştular yazanım geldi.
Nene Hatun oğlu Dadaşım gibi,
Aşkı bitmez sandık önce,
Bitmez olan bir hayalmiş.
O hayal ki, ince ince;
Ne günahlar, ahlar almış.
İçimizde buruntu bu,
Bağlanamaz ne zamana ne mekana. Bir duygudur bu;
Bir sevgilidir,
Bir kardeş, bir bacı, abla, baba, ana!
Örneğin,
Parmakların saçlarında gezinir bir sokak çocuğunun,
Çocukların gelir usuna.
Tabular yıkıldı, yırtıldı perde.
Artık ne gurbet var, ne bir özleyiş,
Ne bekleyiş kaldı, ne de gözleyiş
Derman olur diye onulmaz derde,
Aramak nafile şimdi bu yerde
Türküler aşığın düşünde kaldı.
ŞANS
Bitmez sandığımız yaz,
Şimdi çok uzaklarda kaldı.
Günlerce süren bir kuru ayaz,
Yerini bırakırken bu sersem yele
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!