Üzüm gözlerin ki, zeytin yeşili;
Sarı saçlarında aşkım kördüğüm!
Kaçak bakışların yine yergili;
Oysa güzellerden güzel gördüğüm,
Sensin yollarında her gün öldüğüm!
Doğadır, yaşamdır tatlı bir düştür.
Hayal dünyasında sefa sürüştür.
Börtü böcek, elvan çiçek deriştir,
Hem kıştır, hem yazdır türkülerimiz.
Yayla yayla, köy köy sıladan taşan,
Çiçek kokuları yayılmakta taraçaya
Yeni doğan dolunaya,
Göz kırpıyor yıldızlar pul pul.
Dalgaların sesine, bir gitar solosu karışıyor
Çekiyor beni senli bir dünyaya.
Kapılmışım salıncağın gel-git’ine
Sanırım bir demet gül niyetine,
Sitem taşlarını bana yâr atmış.
Model etmiş ozanların hepsine,
Tanrı şiir diye onu yaratmış.
Bakmayıp saçımın şu aklarına,
Güllerin gülüsün, gönlümde açtın,
Orada kal. Sonsuz yıllarda yaşa.
Varlığınla şenlik, esenlik saçtın;
Emelime giden yollarda yaşa.
Coşum coşum coşar bitmez hevesi,
Nice aşklar hırçın denizle özdeş,
Köpük köpük çalkalanan yayıktı.
Lodosa kapılmış oyuncağa eş;
İniş çıkış, çırpınışta kayıktı.
Rüzgârlar ki deli deli esişte,
Bütün sevgilerin aşkın özüsün
Arısın, peteksin balsın çocuğum.
Özenmiş, bezenmiş yaratmış Tanrı;
Nimetinden bolca alsın çocuğum.
Dilerim bahtın ak, yüzün ak olsun,
Yüzünden yansıyan acı gülüştü,
Dinlerken “elveda” diyen bu sesi.
Sana kalmak, bana ayrılık düştü;
İstemedim senden veda busesi.
Şimdi anladım ki, sensiz geçen an
Arı biziz, bu bal gönül balıdır
Sonsuzdur sevgimiz sonu sorulmaz.
Kalbimizde büyür zeytin dalıdır
Dosttan ötesine sırdır görülmez.
Arınmış durunmuş dünya kirimiz,
İşte bu zaman;
En çılgınında şakalarımızın
En şen kahkahalarında başlar yalnızlığım.
Şakrak şarkılar yayılır
Kıyı boyu lokantalarından.
Aklıma bir uzun hava takılır da takılır:
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!