Her hafta sonu ulusal gururum kabarır
Bulvar boyunca geçen, canım mehteran marşı
Geçen şehir bandosunun konseri
Ele düşmana karşı...
Tüm kent ayakta
A.Mustafa Kulaber
Laiklik Latin kökenli bir sözcüktür. Siyasal bir kuruluş olan devleti, dinin dışında tutmak suretiyle korumak, kişilerin inanç ve tapınma özgürlüğünü güven altına almaktır. Devlet yönetimini dinsel kuralların dışında tutarak yürütme işidir. Bu ilkede aklın gereklerini ön planda tutmaktır.
Laiklik kültür seviyesi az gelişmiş toplumlarda çok geçerli bir ilkedir. Dinin devlet işlerine, devletin de din işlerine karışmamasıdır Ancak devlet mensup olunan dinin kurallarının yerine getirilmesinde anayasa ve yasaların amir olduğu çerçevede gerekli birimler oluşturarak halka hizmet eder. Böylece devletin görevi dini siyasete karıştırmadan inancın saygınlığını güvence altına almaktan başka bir şey değildir. Ülkemiz toplumunun yüzde 99'u İslam'dır. Başka dinlerde var olduğu gibi mezhepler, hatta tarikatlar da mevcuttur. Bu inanç ve düşünceleri birleştirmek mümkün olmadığı gibi, mezhepleri de birleştiremezsiniz. Müdahale ettiğinizde insanları da yatıştıramazsınız. Kargaşanın kapısını açarsınız. Din ve vicdan özgürlüğünü laiklik sayesinde koruyabilirsiniz. Bundan dolayıdır ki Türk milleti milli ve dini günlerde birlik ve beraberlik içinde güçlülüğünü korumaktadır İsteyen, istediği dini, istediği mezhebi, istediği düşünceyi seçebilir. Çünkü kişinin düşüncesini söküp atamayız da ondan. Ancak bu kurumları siyasete alet edersek yasaları çiğner, toplumu hoşnut edemeyiz.
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kuruluş felsefesinde yani temel omurgasında varolan çizginin dışına kimselerin çıkma hakkı tanınmamıştır. Değişmez bir çerçeve konmuştur. Bu çerçeve ülkenin ve milletin devamlılığı ve bölünmezliği vazgeçilmez ilkesidir. Bu da. Anayasamızın ikinci maddesinde yer almıştır. Aksi halde bu huzuru, birlik ve beraberliği bulamayız. Bu milletin inancı vardır. İstediği gibi ibadetini yapar. İslamın şartlarını yerine getirmede hiçbir engel yoktur.
Atatürk: 'Kişi her istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine göre bir siyasi fikre sahip olmak, seçtiği bir dinin şartlarını yerine getirmek veya getirmemek hak ve hürriyetine sahiptir. Kimsenin fikrine ve vicdanına hâkim olunamaz. Vicdan hürriyetinin kişinin doğal hakkı' diyerek laiklik ilkesinin getirdiği din ve vicdan özgürlüğünün ne kadar önem taşıdığını göstermektedir.
Dini ve vicdanı güvenceye alan laikliktir. Devlet siyasi bir örgüttür. Din Allah ile kul arasında bulunan bir vicdan işidir. Toplum bireyleri dini inançlarını düşündüğü gibi yaşar. Bugün ülkemizde namaz kılma, oruç tutma, camiye, cemevine git veya gitme diyen ne bir yasa ne de uygulama vardır. Anayasamızda, 'herkes vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir' der.
Bir sarsıntı, patlama gece sabaha karşı,
Herkes kaçan kaçana sanki büyük kıyamet.
Korku sarar bir bölge feryatlar deler arşı
Çığlıkla uyanmışız Tanrım bize yardım et.
Daralır Marmara’nın o masmavi göklerin,
Terliyor insanoğlu mazlum yalnızlığına,
Egonun akışına bakıp küser aynalar,
Açıldı mı yaralar sönmeyen yüreklerden
Boşa süpüren ölüş insanları yaralar...
Bir tufandır bu kopan insan alnına kara,
Soyu bizden almışsın,
Atalardan kalmışsın,
Yeşilliginle bize,
Ne hoş koku salmişsin.
Seni herkes seviyor,
Uykumu bölüyor
Her gece gibi
Rüzgarın sesi
Bu günler yarınlara eş
Soluduğum her anki
Beklentide bir nefes güneş....
Bu kentin kaldırımları hasta insana döndü.
Kıvrılıp dönen yollar, bu yanmayan ışıklar,
Yorgun gezintilerde tüten ışığı söndü,
Ben umudu ararım, umutsuzluk kucaklar...
Ne zaman hatırlasam kaderime yanarım
Canlı cansız bedenin,
Sahibidir her yerin,
Her an O’na yönelin,
O’dur Yaratan O’ dur...
Bizi ayakta tutan,
Bu hızlı dönüşlerle
Zaman el çırpıyor saatlere
Her hasat sonu uğurlanmada insan
Geldiği yere…
Ömür biçiyor takvimler
Tatlı ezgilere hasret kalırım,
Bu karanlık kuytuda
Bin ıstırap içindeyken ben,
Evren deliksiz uykuda...
Güneşi yedi renkte görmek isterim,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!