Küçük bir tohumda saklı,koca bir ağaç
Aç ruhundaki,sonsuzluk kapısını aç
Eser kalmadı, çile çektiğim yara dan
Alemlere sığmamış,kalbe sığmış yaradan
..
Ormandayım, yapayalnız ve terk edilmiş bir gece
Çok uzakta sisler içinde bir ağaç vardı, uzun ince
Ben oturuyordum bir ağacın altında, başım avuçlarımda
Korkularımın şiddetinden avuçlarım paramparça
Üstümde yıldız ve hayaletler bulutlarda yüzüyor
Önümde çok çok uzakta uzun ince bir ağaç
Sağımda beni süzen gözler etimi istiyor, aç
..
Orman bir ağaçtır, ağaçlar orman
Ormanla insanlık buluyor derman
Dermanı sorarsan adeta ferman
İlahi desturla dal dal olmuşlar..
Ağaç denilince ferahlar için
Havanın temizi insanlar için
..
Sen ağaç olsan kuş olup konmazmıydım dalına
Yerde toprak olsaydın yağmur olup can vermezmiydim sana
Çolde kum olsaydın rüzgar olup senide götürmezmiydim yanımda
Ya sen gece olsaydın ben ay olup aydınlatmazmıydım karanlığını..
..
Nehrin kenarında boyun eğmiş ağaç!
Toprağını tırmalıyor su.
Senin tırnaklarından kuvvetlidir akışı.
Köklerinle tuttuğun toprağı yumuşatıyor.
Sıkıyorsun köklerini gövdenin avuçlarında.
Yumuşatıyor toprağını tutamıyorsun
Alıveriyor Nehir!
..
Az sonra
tam karşımda
bir deniz oluşuverecek
sonra
denizde bir
ada
ya da
..
Bazıları aşk nedirki bilemez
Yaraları çok derindir silinmez
İçten erir gider asla bilinmez
Bir mum gibi eriyorum bilen yok
Ben değilim kader böyle yazılmış
Güzel yanağına güller dökülmüş
..
Ağustos da yanıyor zaman
Bir bulut durdu bakıyor yaman
Ha ağladı ha ağlayacak
Gün yağmuru,
Dökülüyor gözlerimden inan
..
Bir çocuk gibi gölgesiz seviyorum seni
Bir çocuk kadar korunmasız
Ruhum ruhuna değer gibi
Bir ağaç gölgesi kadar huzurlu
Yüreğinde aşkı bulurcasına...
Bir ağaç gibi sessizce seviyorum seni
..
Ben bir ağaç isem,
Toprağım sensin.
Bir balık isem,
Denizim sensin.
Eğer ay isem,
..
Karanlık bir gece yalnız ben
Bir küçük kulübe içinde sen
Pencere aralık ay ve ben
Dolaşırım sahili kalbimde sen
Deniz dalgalanır yüreğimde sen
Uçuşur yapraklar rüzgâr ve ben
..
Neden bu kadar sessizsin diye sordum. Oldukça ürperticiydi. Oysa ki istasyonların daha neşeli olması gerekmez mi diye ekledim? “İlk yolcu, yüzünü ona hiç çevirmeden insanların her şeylerine noktayı koydukları bu yer neşeli olabilir mi? ” dedi ve hiç cevap beklemeden devam etti “istasyon bir bekleyen için zordur bir de giden için. ‘neşe’ ise bu koskoca iki insan türü için pek akla gelebilecek bir kelime değildir.” dedi, küçük adam.
Ve ekledi “Özlem var, özlem. Sonbaharda ki bir ağaç gibi. Sessiz ve renksiz.”
..
Gün gelecek öyle bir ilerleyecek ki teknoloji
Binyıl geçse de üzerinden bir ağaç gövdesinin
Bir bir göreceğiz belleğinden
Kimin dalından kopardığını meyvesini
Gün gelecek öyle bir ilerleyecek ki teknoloji
Kapımızdaki ağacın yapraklarından toplayacağız
..
Eskiyen herşey kolayca atılırmış, ağaç dalındaki yaprağını eskiyince bir mevsim bahanesiyle atarken, peki ya bizler neden eskiyen anıları bahanelere sığınıp atamıyoruz?
14 mevsim geçerken hala aynı acıları içimizde taze tutuyoruz… Bizim dalımızdan kopan her sevda için göz yaşı döküp hala o çiçeklerin açmasını bekliyoruz…
AŞK-I MECAZÎ olarak yaşıyoruz… Bizim olmayan herşeyi fazlasıyla sahiplenip bu dünyada kendimize hep bir acı hem bir keder vermeye çalışıyoruz…
Umudum Onda Kaldı
..
Çiçek çiçeğe,ağaç ağaca,
Dağ dağa kavuşmağa hazır,
Senden ne haber?
Dinmeyecekmi daha sert,soğuk rüzgarların?
..
Orda bir ağaç vardı,
Küçüklüğümden beri,
Çok severdim o ağacın dibini.
...
Çok gidip geldim yanına,
Çok sohbet etmiştim o ağaçla.
Kimse dinlememişti.
..
artık en son bahar ömrümün mevsiminde
sarardı yapraklarım çaresiz
bir sonraki aşka yetmiyecek gücüm
vur makası vur gitsin be bahçevan
hayat yeterinden uzun değilmi
sevilmeyen ağaç meyva verirmi
..
Saksılar gibi taçlandırır çocuklar sokakları
Sevgiyle kenetlenir tasasız yumuşacık elleri
Mevsimi gelir filizlenir ağaç ve çiçek
Yürekler sürgün verir, genizde dolaşır rayihalar
Yapraklar rüzgârla fısıldaşır, belki sırlarımız
Güneş doğar ve batar doğumdan ölümlere
..