Çenem ve alnım çizgileri soylu,
Acı tatlı bir korku,
Anıtsal bir sükûnet,
Saydam değildi nehrin suyu..
Acısı yeter beni öldürmeye,
Bulut güneşi örtmüş,
Kara bir leke gibi gördük,
Yanlışı hep afladım,
Dilimse mühürlü..
Acıyı servis ettik,
hüzünlendik birden bire,
ansızın gelir dedik, bitti bile,
geçer mi zaman,
bak öteye, geldik bile,
zavallı ben, kayboldu hiç yok yere,
acıyı, sevmekle tattık,
Dertlerimi sindirdim,
Burkuldu içim,
Kırıldı şu zincirlerim,
Soğuk damlalar gözlerim acısını hafifletti..
Yalnızlığıma ilişilmiyor,
Sarsak adımlar beni nereye götürüyor,
Dağ, taş, kuşlar ve ağaç,
Basılan adımı sağlam tutsun toprak,
Kim şahidi oluyor bu aciz kula..
Şafak sökmek üzere,
Verimsiz kumullarla dolu çöle baktım,
Çölün ötesini gördüm,
Ey benim aç ruhum,
Dağın ihtişamı aklımdan çıkmadı..
Deniz ufuk ötesini kapladı,
hiç yeşermedi ümitler,
vedalar zor günde geldi,
acımadan hiç düşünmeden,
ne haldeyiz hiç görmeden..
sözde söz sahiplerini çok gördük,
Sahibi benimmm !
Benim eserim !
Kulaklara üflediler sinsilikleri !
Biz zavallılar düşünceden habersiz kaldık,
Şu şekilsizce durgun kalabalık,
Bizden sanarak körü körüne alkışladık,
Uyuttular oysa bizi gördüğümüz zandı,
Uyandırıldık ve yine alkışladık..
Gerçeğin rüya haline getirilmiş yüzünü, Kalemiyle tırmıklamaya başladı,
Iz aldıkça silueti ressam boyadı,
Ağlayan yüzü güzelliğindendi bahtı..
Sancı çekti adam buruştu yüzü,
Düşünden alamadı kendini düştü,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!