toprağa kök salmış yaban gülleri
şu orman şu nehir ve bülbülleri
güneşli yağmurlu halk türküleri
açıyor rengarenk dağ çiçekleri
bir göğün altında tüm adem oğlu
Bilmem ki ne sanır ölmeyen canı
Bin ihsanda saklı bir günlük anı
Sor mevlana yunus hacı bayramı
Üstüne bastığın toprağın canı
Kaldırıp başını göğe bakanın
Eymeden başını yılmadan bir an
Vatan için Dağ taş aşmış Atatürk
İngiliz fransız yunan ermeni
Düşmanları bir bir ezmiş Atatürk
Aleme gelmemiş gelmez bir daha
Milletine siper olmuş Atatürk
Gece güne muhtaç değilse eğer
Güneşten bana ne aydan bana ne
İlim irfan baş tacı değilse eğer
Mademki kalleşlik ediyor dünya
Aç artık kapıları salı ver gitsin
Türklere tuzaklar kuranlar varya
Aç nolur kapıları salı ver gitsin
Gönülden kucaklar garibi Türkler
öyle ağır bir hafiflik ki sorma
abartılmış küçücük hayallerin
ferahlık zannetmesi çöl güneşini
Seni sevmek ibadeti gönlümmün
Sen en güzel üç günüsün ömrümün
Bu dünyadan ahirete köprünün
Varanısın vardıranı müzeyyen
Bir gülüşde ateş yakan bağrıma
Sulu sepken bu Mayıs ağlıyor mu ne
Bahar dın sen unuttun mu,yaz nerede
Bu ne veda şuhe da bu hangi çile
Nedir bu göğündeki pus, küs kime
Çok yaralı yer gök aylar seneler
Bir ölüme çare yoktur kardeşim
Arama boşuna fani der Hakim
Zulüm ulu orta aleme sesim
Mazlum kan kusuyor Adil nerdesin
Bir umut olacak yok mu alemde
menzili unutup ufkuna dalıp
salınıp sağa sola nere gidersin
geceden sıyrılıp şafağa kanıp
gün sanıp geceyi nere gidersin
sevdasız gönülde aşk dikiş tutmaz
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!