Biliyorsunuz Türk edebiyat dünyası son dönemler de bir “Nobel” ödülüyle çalkalandı. Edebiyat ustaları ve dostları bu ödülün Türk Edebiyatına ve romanına verilmediğini, bu ödülün Orhan Pamuk’a verilen bir ücret olduğunu bilmektedirler. Ancak bunu bilmenin yetmediği açıktır. Sanatçı özellikle şair ve edebiyatçılar sadece gözlemci ve izleyici olarak yaşamlarını sürdüremezler.
Edebiyat, sanatçısına sosyal ve toplumsal bir sorumluluk da yükler. Sanatçı aydın ve ilerici duruşuyla halkına yakın durmalıdır. Sanatçı doğası gereği “Toplumcu – Gerçekçi” duruşunu ifade etmek zorundadır. Ve takınacağı tavır ile halkının değer ve kazanımlarına katkı vermek ve o kazanımları korumak zorundadır. Özellikle “Nobel” ödülünün edebiyatımıza ve değerlerimize katkısı olmadığı gibi “Ücret” olma ayıbı nedeniyle de bizleri aşağılayan bir tarafı bulunmaktadır. İşte bu olumsuz ve çirkinliğin farkında olan sanatçı duyarlılığına sahip bizlerin bu konuda sesini yükseltmesi gerektiğine inanıyorum.
Bu amaçla Berfin yayıncılık aylık olarak yayınladığı BERFİN BAHAR AYLIK KÜLTÜR SANAT VE EDEBİYAT DERGİSİ’NDE bu konuyla ilgili bir imza kampanyası başlatmış bulunmaktadır. Dileğim bu duyarlılığı taşıyan arkadaşlarımın BERFİN yayıncılığın www.berfin.net internet sitesine girerek “bize ulaşın linkinden” sözde “Nobel” ile ilgili imza vermeleridir. Ben söz konusu yayıncılığın sitesine girerek ilgili bildiriye imzamı koymuş olmanın mutluluğunu yaşıyorum.
Saygılarımla.
sırt çantalı bir duman gibibir melekle çarpışan kelebeğin kanadından dökülen toz
bir çağlayanda sürüklenen bir dal parçası gibi
istemediğimiz yerlere giderse aşkımız sevgilim yalnızca kanatlarına güven
kendi yarattığımız boşluğun ucunda sıkı sıkı tuttuğumuz bir kapı koludur yaşam
ve aşk, en derin kuyumuza düşen keman yürüdüğümüz yollar daralırken