/boşluğa bir el ateş edilir…
o an fonda çalmaya başlayınca kuru sıcak, kuru ayaz bir melodi,
organizatör piste davet eder beni ve hiç tanımadığım geleceğimi…
ama ben dans etmesini bilmem ki…/
* * * * *
Âlâyiş-i dünyâdan el çekmege niyyet var
Yakında adem dirler bir şehre azîmet var
Uçdı bu fezâlardan mürg-ı dil-i nâlânım
Ârâm idemez oldum efkâr-ı seyâhat var
Devamını Oku
Yakında adem dirler bir şehre azîmet var
Uçdı bu fezâlardan mürg-ı dil-i nâlânım
Ârâm idemez oldum efkâr-ı seyâhat var
Hayat bazen acılar ile bazen sevinçlerle bazen ihanetler ile dans etmekle geçiyor gönülden kutlarım kaleminize sağlık
Mesut Özbek
harika üstad,bu tarz seninle geldi seninlede gidecek hala kitap yok mu bunları geleceğe gönderecek.sevgi ve saygıyla,eyvallah
Ve bu günlere gelirsin...Bu günler ki; acımasız...
Ne acı!
Torunlarımızın bizlerinki gibi arada bir kaçıp gideceği, güzelliklerini yad edeceği, mutlu çocukluk anıları olacak mı acaba...
Aksini düşünmek bile istemiyorum ve kaçıyorum konudan.
Saygın kaleminize çokça tebrikler
bir Cevat Çeştepe şiiri.....
kendine has..bir okadar da has.
hayatın akışına ritim tutarken bir şiir, geride ve ileride yalnızca çocuk kalabilmenin güzelliğini taşıyan ve taşıyacak olan o hassas yüreğin eskittiği yıllar yansıyacak suyun yüzüne.. aşklar ve umutlar yansıyacak, saf ve duru bir düşün içinden akacak ömrün sularını her kelime.. dur durak bilmeden, koşulsuz bir sevgiyle akacak hem de.. ve biz buna tanık olduğumuz için, kendimizi hep şanslı hissedeceğiz.. yüreğine sağlık usta.. sonsuz kutluyor, saygılar sunuyorum..
değişik bir konu okuyucuyu sıkmayan güzel devamlılık arzeden bir şiir kutluyorum şiir tadında kalın tam puan ile selamlıyorum sizi ve güzel şiirinizi..
şiirin dansı kendi içinde tebrikler..
Hepimiz bu danslara zaman zaman itildik muhterem; biliyor musun, bilmiyor musun sorulmadan. O zaman adımlarımız sürçse de; zaman içinde yere daha sağlam basmasını, belki dostumuzu-düşmanımızı öğrendik. Menfaatlere ulaşamadık, ama rezilliklerden, devlet ve kul hakları yemekten hep uzak kaldık. Zaten bunlar olmazsa, bir de atalarınız uzaklardan (veya) yakınlardan Türkiye'ye hicret ettirilmişse, burada da hakları (kanunlara rağmen) gasbedilmişse, gel oyna, git oyna; istersen de dans et. Şiirinizin bana uyan yönü ve söyledikleri bunlardı. İş işten geçtikten sonra biz dansı da, bizi piste iten dansçıları da öğrendik ama; yeni gelenler, gördük ki eskilerden çok daha yaman çıktı. Ve pistler de asla boş kalmadı. Tebrikler ve sevgilerle.. Enver Özçağlayan
ilk gözyaşım, bir kuşun ölümünü gördüğüm gün dökülmüştü
oysa ben de kötü düşmüştüm, iki diz iki çeşme, kanıyordum.
kuş, sapan taşıyla vurulmuştu ve o taş başından da büyüktü
belki beni de arkamdan, o taşı atan çocuk itmişti, ağlıyordum.
-o günden bu yana çocuk kaldım, ne yapsam büyüyemiyorum.
iki kanadımın ikisi kırık, uçamıyorum…
..,
(-dans; kurşunun boşlukta aldığı yoldur,
namludan çıkınca doğum, yere düştüğünde ölüm olur-)
önce kurşun askerlerim başladı, birbirine kurşun sıkmaya
ama ne ölenler ölüden, ne de öldürenler diriden sayıldılar.
sonra faili meçhul gözlerden boşaldı, gözyaşları akmaya
ama ne yanan bir ağaç söndü ve ne de taştı okyanuslar.
Çok güzeldi yüreğinize emeğinize sağlık
saygılar
Manidar yürek sesinizi tebrik eder, esenlikler dilerim.
Bu şiir ile ilgili 84 tane yorum bulunmakta