Yıllarca bir hasretin,
İnmedik kefesinden.
Prangalı kasvetin,
Sürgünün,esaretin,
Kelepçeli şirretin,
Sonsuza ihanetin,
Değerler toprak olur
Toprak değer doğurur
Emir yücelerdendir
Ruha beden yoğurur
Şekiller belirliyor oldu doğru yanlışı,
Mananın önemine nüfuz etmek yok oldu.
Sayıya bağlamışlar Allah’a yakarışı,
Artık matematikle takva ölçülür oldu.
Kursağa doldurup ta tükettiğimiz; rızık.
Arta kalan, malımız sandığımız hamallık.
bir şehla bakışa ömür adadım
içtim gençlik denen ak çağlarımı
seni sen diyerek elde aradım
çöl ettim kekikli mor dağlarımı
her kendimden kaçtıkça
kendime çarpıyorum
ellerden kaçırdıkça
kendimden kırpıyorum
zamandan aşırdıkça
ölüm ölümsüzlüğe
fani bakiye koşar
ölümsüz ölümlüye
sonsuz kapılar açar
Tadacağımız bir ölüm,
Ha bu gün ha da yarın.
Asıl korkmakmış zulüm,
Korkusu var mı yaprakların?
27-7-2001 paris
Beden sonlu hayatın hizmetindeki yamak
Her tadın arkasında ömür çürütür damak
Yarın şu yüklü bulut yarın cam gözlü serap
Nereye kadar beler dünya denilen hamak.
Zulümden tırstığında! ? E?
Ve kaçacak zamanın kalırSa
Ha zor gelirse erkekliğe Bu
Lut’un sabrını gösterecek değilsin Ya
Ya da,sürünerek te kaçarSan
Ki güdülmeye elverişli-y-Sen
herhalde yozlaşmış avrupalı bundan daha güzel anlatılamazdı,ekonomik hariç herşeyimizle önlerindeyiz,oda oldu olacak,şuan hepsi çöküşte,bir biz tımanıyoruz,,engin yüreğini ve güçlü kalemini kutluyorum adaşım,,saygılarımla