Geceleri gündüzleyen dertlerin,
Girdabında kelepçeli ellerim.
Namertleri yaldızlayan kurtların,
İnsafına kelepçeli ellerim.
Bir hoyrat baş ile efendimize,
Düşünsene,
kaç milyar tane göz dış dünyaya bakar
ve o kadar milyarı da iç dünyaya
Ve yine düşünsene;
kaç milyar tane dış dünya var
ve kaç milyar tane de iç dünya
Ey korkuyla bekleyip,buluştuğum yoldaşım,
Bak işte iç içeyiz,senle kırkıncı yaşım.
Sana ulaşana dek,neler yaşadım neler,
Sen ufukta yok iken,yıkılsın meyhaneler.
Bölmeyin rüyamı,bulandırmayın.
Ben onu bulmuşum,uyandırmayın.
Gerçek olmasa da,düşte olsa da,
Sessiz geçin gidin uyandırmayın.
Kaçıncı geminin ardından bakıp
Umudu yarına atacağım ben
Sinenin yükünü hergün artırıp
Bir ümit aşkına yatacağım ben
Mecalsiz kalacak bir gün bu benlik
Hayat dedikleri şey,
Bir nefes olsa gerek.
Her solukla peyderpey,
Bir şey eksilse gerek.
Yoluma serilenler,
sen beni hiç sevmedin
nedir çektiğim senden
her anımı kapladın
ruhumun ortasına
Madem yüreğinde kalmadı yerim
Gölgemin elinden tutar giderim
Karanlığa yutulmakmış kaderim
Bir vefasız kuldu unuttu derim
Yönümü dönsemde sensizliklere
Eyvah yine o hislerim
uykusuzluğum
huzursuzluğum
kalp atışlarım
Eyvah yine o düşlerim
Köprü,
İçimi ürperten uçurumlara,
Dayamışcasına ellerini,
Son gücünü harcar gibi,
Titrek kolları yamulmuş,
Sırtına kambur vurulmuş.
herhalde yozlaşmış avrupalı bundan daha güzel anlatılamazdı,ekonomik hariç herşeyimizle önlerindeyiz,oda oldu olacak,şuan hepsi çöküşte,bir biz tımanıyoruz,,engin yüreğini ve güçlü kalemini kutluyorum adaşım,,saygılarımla