Gözlerin fırlamış,kaşlar çatılmış,
Yine kızgın,yine hezeyandasın.
Sözlerin bilenmiş,silah çatılmış?
Kızgın boğa gibi solumaktasın.
Söz söyletmez lafı ağza tıkarsın,
sevda önce bölünüş
paramparça kristal
narlı potaya dönüş
sonra varlığa visal
yanış eriyiş sönüş
kalıplara intikal
Mıh gibi bedenime saplanan,
Soğukla vücudumun arasına,
Nur yoksunu bit pazarından,
Bir palto soktum,
İyice sokuldum.
Bir ılıklık yayıldı bedenime,
sağım solum yolcular han dolduran yolcular
bu han bir kutlu rahim ağırlar ve yolcular
Ben sana ne yaptım inan ki bilmiyorum
N’olur bir şey söyle öğrenmek istiyorum
Yüzünü çevirme gözlerini kaçırma
Yok deme saklama bir şey var biliyorum
Beni senden alan her neyse kınıyorum
Yarabbim öyle bir durumdayım ki,
Kimseye derdimi açamıyorum.
Günümü,gecemi kaplar bendeki,
İlençten bir türlü kaçamıyorum.
Olmazlar ısırır hayallerimi,
Ah bu bekleyiş,
Hiç bitmeyecekmiş gibi,
İçim içimi yiyor,
Eriyorum,
Kavuşacağım günü,
İple çekiyorum.
bir başkaydı aramak
bulmak son gibi bir şey
ukteyle karşılaşmak
sanki bitiyor herşey
aramakta heyecan
Sen gönül kentinin sevgi ustası,
Sana uğramayan yürek hastadır.
Elinde mastarı,çırpısı,harcı,
Planyadan geçmeyenler pustadır
susuz topraklara nur üstüne nur yağdıran
benim de hayatıma nurlar yağdırır mısın
bir tutam ot yedirip ak sütleri sağdıran
hatalarımı alıp sevap sağdırır mısın



-
Abdul Vahap Altay
Tüm Yorumlarherhalde yozlaşmış avrupalı bundan daha güzel anlatılamazdı,ekonomik hariç herşeyimizle önlerindeyiz,oda oldu olacak,şuan hepsi çöküşte,bir biz tımanıyoruz,,engin yüreğini ve güçlü kalemini kutluyorum adaşım,,saygılarımla