Başından beri bildiğim hâlde insanın,
Dıştan iyi görünüp, kötü olduğunu içinin,
Nasıl da bulamadım iyi yolu,
Uzatarak melunlara, Allah 'sızlara eli?
Neden aldandım yalan gülüşlere,
İki yüzlülük ettim, üzümdeki ululuğa?
Yıllar geçip gitse, yaşlansam da,
Belim bükülüp, zayıf düşsem de,
Gönlüm benim genç kalır, hiç yaşlanmaz,
Ruhum kuvvet bulur, zayıf düşmez.
Göğsümde benim şiir ateşi varsa,
Koyarım dağı, dağın üstüne, yaşlansam
Tutuşturmak istersen halkın gönlünü,
Titretmek istersen en ince tellerini,
Söylenecektir elbet, acı hasret şarkısı,
Gereksizdir, mânâsız, gülüp oynamanın.
Karanlıktır, kederlidir ömür yolu,
Bu dünyada kim geldiyse sana doğru,
Yaz yazı, ancak özenme hiç, şöhrete sen;
Pek sarınma, hemen yırtılacak, çula sen.
Kazanamasam şöhret, hissedemezler deme gönlündekini,
Büyük pencere var, diye düşün, dünyaya açılan göğsünde
Nasıl ki, yıldızlar parlarsa karanlık gecede; Öylece hatırlarım Tanrı'mı bahtımın karanlığında.
(Rusçadan)
Sonbahar gecesi. Uyuyamıyorum. Evin etrafında rüzgâr ağlıyor,
Rüzgâr ağlamıyor, aç ölmek korkusuyla halk ağlıyor.
En sevdiğim işçi evlâdım bu yıl aç kaldı diyerek,
Güçsüz düşürdü beni gizli sevda ateşi,
Bir zamanlar arslandan daha gözü pektim!
Bahtım, kaderim, dileklerime engel oldu,
İnsan olan, bu hâle tahammül edemez.
Gönül kâsemden yaş dökmeğe kaldı gücüm ancak.
Düşündüğüm zaman ansızın gelip "hey demek.
Bir kere aşkın ıztırabını, mihnetini çeken insan,
Bir kere sevip yorulan, herşeyden bıkan insan,
Gönlü buz tutmuş; bir daha hiç sevemez,
Artık başkası için gam yemez ve ah, demez.
Biter evvelki uçarılıkları, vakur olur,
Hiç açılmaz sevgiye, yumulan gözleri.
Dikkate değerdir bugünkü Tatar gençleri.
Anlamak, bilmek, ilerlemek, marifetle, hikmetle,
Dönmekte ve aydınlanmakta her zaman kafaları.
Bu hâlin sevincini, ben öteden beri bilirim.
Bize sâdece onlar gerek, onlar, denizaltı dalgıçları.
Gökteki sevimsiz bulutlar çekilir, yağmur yağar,
Bir çıtırdı işitsem, yüreğim ağzıma gelir;
Şüphelenirim: itiraz etmek için vicdanım gelir.
Şaşırırım: Yok iyi iş, yatınca da, kalkınca da;
İş yaptırmağa her ân karşıma şeytanım gelir.
Ne gördüm bu cihanda? Ne yaptım? Düşününce;
Karşıma, hakikat yolundan ayrıldığım gelir.
Halka derstir tiyatro, ibrettir,
Gönülde uyuyan derdi uyandırır.
Tiyatro, aydınlığa, nura iletir,
Geriye değil, doğruya ulaştırır.
Tiyatro, güldürüp eğlendirir,
Geçip giden ömrü düşündürür.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!