Gitmiyorsa kabir’e;
Malı yığma ha bire!
Değmiyorsa tabire;
Geç o düşü birader!
Dünyeviyse gayeler;
İsteklerin değil makul
Onaylamaz bunu her kul
Olacaksan şayet bir kul
İnatlaşma Hakla gönül!
Verilene olup razı;
Yok, mu sende zerre iman?
Yaktın yurdu lâin Feto!
Atimizi ettin duman!
Yaktın bizi hain Feto!
Küffar ile olup birlik;
Verilmişken uhdene, ömür denen sermaye;
Onu çarçur etme de, kıymetini bil nefis!
Şayet onun mahvına, sebep ise bir gaye;
Derhal onu tashih et, yanıltmasın seni his!
Bilseydin ki o ömür, bir bulunmaz hazine;
Üç yüz altmış beş günde bu kafi mi yadına;
Yine ayni terane, yine malum nakarat.
Yılda yalnız bir günü kafi görmek kadına;
Ona lütuf değildir, hakarettir hakaret!
O ki bize hem anne, hem işçiyken hanede;
Ağlanacak hal çokken
Gülmek hak mı ey mü’min?
İllet gani em yokken
Gam na-hak mı ey mü’min?
Varken onca dert elem
Ahret işi ciddi iş, almak gerek umura
Kim umura almazsa, hafif gelir mizanı
Şayet kulun idraki, uğramışsa dumura;
Asla kat’a anlamaz, şu mevzuu izanı.
İman eman demekken, nasıl yaşar onsuz zat?
Beklediğin mehdiyse, çoktan geldi dünyaya!
İsteyene hidayet, dağıtıyor o daim!
Aziz dostum şu işte, kaldın ise sen yaya;
Adresini vereyim, ol dersine müdavim!
Şaka yaptım zannetme, ifademe bakıp da!
Bir zamanlar neydin sen, der-hatır et mazini?
Şipşirin bir çocuktun, günahlardan azade.
Şimdilerde yaşarken, nadimliği hazini;
Senin gibi birine, bütün bunlar seza de!
Belki diyen oldu da, sen almadın ciddiye
Söylem başka hal başka?
Unvan başka yol başka?
Niçin halin bambaşka?
Haddini bil haddini!
Had dinidir Hak dini.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!