Hava beyaz, yer beyaz
Saç, sakal yüz beyaz
Be ne soğuk ya Rab,
Bu ne ayaz.
Sokakta çocuklar evsiz
Gerçekler acıtır insanı
Hem içini yakar hem dışını,
Bilsen de bilmesende ateşi
Dokunma yakar elini.
Oturmuşum kıyısında boğazın
Karşımda İstanbul bin bir dert içinde
Güneş batıyor hüznün ve neşenin üstüne
Gölgesinde insanlar göz kırpıyor geceye
Umutların şehrisin İSTANBUL
Bana aşkı sordular söyleyemedim
Söylesem de anlamazlar ya
Sevdasın çekmiş yollara düşmüş,
Bana aşkı sordular söyleyemedim
Yanındayken bile özlediğin,
Dün gece sessiz hayalinle daldım derin uykuya
Hiç kimse yoktu bir tek sen vardın aklımda
Şimdiye kadar neredeydin, görünmedin gözüme
Dün gece sessiz hayalinle daldım derin uykuya
Yaşayan bir ölüyüm, gezer dururum
Akşamlar sırdaşım oldu,
Hep onlarla paylaştım yalnızlığımı,
Onlar söylediler seni bana,
Ve onlarda gördüm güzel yüzünü,
Sever oldum akşamları,
Bir gün gelirde beni özlediğini düşünürsen
Ve özlemin bir çığ gibi büyürse içinde
Kalbin sızlar, gözlerin dalarsa uzaklara
İşte orada ben varım, tam baktığın yerde
Uzayan yollarda hasret çekmek
Kolaymı gözlerinden uzak durmak?
Alaca karanlığında özlemin,
Kolaymı seni unutmak?
Bulmuşken kaybolan yıllarımın içinde.
Uzayan yollara sitem etme sakın
Bugün hava kasvetli,
Şiir yazası da gelmiyor insanın.
Dertler üst üste gelmiş,
Çay içesi de gelmiyor insanın.
Yağmur yağsa da toprak ile buluşsa,
Martılar uçuyor rüzgâra karşı
Sesleri karışıyor kıyıda vapur çığlıklarına
Bir kadın oturmuş güneşi seyrediyor
Elinde sigara, gözlerinde hasret var
Böyle mi yaşanmalı akşam üstleri?
YURTAYDER!
Nedir? Belki de hiç duymadınız bugüne kadar! Umarım bundan sonra bukadar duyarsız olmaz ve 'TELEVOLE'lerden biraz uzaklaşarak etrafınızda olup bitene kulak kabartır, azda olsa göz atarsınız...
Bunu kısaca anlatmaya çalışayım. Ama inanın sadece ismi değil, anlatacağım şey aslınd ...