Gülüyor bir an işte kendi haline,
Yılların çilesi okunuyor yüzünden,
Sabır haneleri ise gözaltında izleri,
Koyunları sürmüşler tarlaya ,
Ne bilsinler helali haramı,
Kemirmiş sapına kadar hasadı,
Koyunlar demiş bize ne,
Rab'bimizin bize lutfu yemesi de pek tatlı,
Kudüs'te bayram sabahı,
Kutlanırmı olurmu hiç bayramı,
Gözler özlem ile Müslüman’ı,
Nerede kaldı der ,Eyyubi Sultanı,
KUMBARAM.
Çömlek kumbaram
Birikti hep haram,
Gençliğim ilkbahar,
Yaşlandım sonbahar,
Ne dermanım kaldı,
Tarihi bilenler açıklar,
Belgeler kanıtlar yazarlar,
Resmi görünce dedim ki,
Bilgisizce belki de cahilce,
Ne okursan oku, Ne dinlersen dinle
İçinde yoksa Hak ile hakikat,
Nasıl gidersin İstikamete,
Hak ile hakikat, Rahmanın ilhamı,
Dışarısı barakadan, tahta levha,
Geredeli usta, bol kepçe lokanta,
Acıktım her hal, mideler zil çalıyor,
Girdim içeriye, kendimi buldum masada,
İnsan bilirse halıkını,
Ne etsin faniden gelecek,
Üzüm salkımını,
İnsan bilirse yaratılmışlığını,
Sekinet yağmuruna tutulur,
10 Kasım 1994,Saat 9,04 geçe,
Mahmut kaçar, Elinde Kur-an ile
Haykırdı Tevhit ile, Anıtkabir’de Demirel'e
Putlara tapmayın, Allah’a tapın diye,
La ile he illallah, Alla hu Ekber kıyamı,
Son oldu onun nidası, Kalplere korku saldı,
Öğüt almaya açık olmaz ise,
İnsana en iyi alacağı nasihat,
Yemeli hayattan bir tokat,
Yaşam aldatıcı lezzetli bir vesvese,
Mahpus yatan birçok adam,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!