Bir köy evinde, dağ başında,
Bende; mutlu bir çocuk olsam,
Yedi, sekiz, dokuz yaşında.
Bende; mutlu bir çocuk olsam,
Güneşli, bir bahar gününde,
Coştun coştun, dindin beden.
Ne hallere düştün, beden.
Kor ateştin, söndün beden.
Ne hallere düştün, beden.
Çiçek açtın, bahar oldun.
Çırağın el’ine, verdim iş’i.
Usta olacak, sandım bu kişi.
On dakika olmadan, gelir çiş’i.
Eli uçkur’da, dolanır çırak.
Teslim eyledim, bütün dükkânı.
Peri gibi, çıktın karşıma.
Fallarına bakmam mı? Fatma’m.
Saçlarını sürsen, başıma,
Hâllarına bakmam mı? Fatma’m.
Harikasın, ben ne söyleyim.
Gidiyorsun, böyle nereye.
Durmaz koşarsın, ileriye.
Asla, dönüşün yok, geriye.
Bu çember, Feleğin çemberi,
Geçmesen de, geçirir seni.
Seninle dünya’yı bölüşelim.
Tam orta yerinde, fifti fifti.
Karşıdan karşıya, gülüşelim.
Tam orta yerinde, fifti fifti.
Yarısı sana, yarısı bana.
Toplar, tüfekler, mermiler sıkıyor.
Çocukların, al kanları akıyor.
Şerefsizler, alay edip bakıyor.
Sabıların, gül kokuyor Filistin.
Bıyıkları taze, yenice bitmiş.
Sevgi görmedim, şu ömrümde.
Söz’üm, söz’ü kesmiyor, durdu.
Kasırgalar kopan, gönlümde.
Fırtınalar, esmiyor durdu.
Damar’ımda, çağlardı kan’ım.
Basınca da, şah damarıma,
Fıttırıyor kafam, o zaman.
Layık oluyor, şamarıma.
Fıttırıyor kafam, o zaman.
İyiliğe, bir sözü olmaz.
Düşmanlar, göz dikmişti, bu ülke’ye.
Ders vermek için, gitmiştin cephe’ye.
Gününü gösterdin mi, kefere’ye.
Cepheden, bize bir haber ver, gazim.
Güzel anan, senin yol’unu bekler.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!