299
İsyan edip, karşında duracağım; nerdesin?
Karanlığı, ışığa yoracağım; nerdesin?
İbadete karşılık, cenneti alacaksam;
Bağış mı, ticaret mi; soracağım; nerdesin?
Her sevincin her kederin
En ölümsüz sevgilerin
Sonsuz denen göklerin
Herşeyin bir sonu varsa
Ayrılıkların da sonu var
Bir gün çıkıp geleceksin
Devamını Oku
En ölümsüz sevgilerin
Sonsuz denen göklerin
Herşeyin bir sonu varsa
Ayrılıkların da sonu var
Bir gün çıkıp geleceksin
sorunu sor müptezel, her cevap seni bulur
isyana girişmişsin, isyan eden çok olur
ne ilk olursun cahil, nede son olacaksın
sorun cevabı bulur, hele bir kabrinde dur
ışık varken karanlık, tercihindir kör softa
nuri aydınlık varken karanlıkla tek safta
oldun ve mağlup oldun, tercih ettin kör oldun
iblis vardı bir habis, kibirlendin o oldun
soru sormak gerekir, varlığın her kısmına
geldiğin yerde belli, gideceğinde amma
soru edep bulmalı, çok samimi olmalı
SEN dersin yüce zamir, meydan okursun ona
neticede ne oldu ölüp gitmedin mi kör
dünyada görür iken durup dururken nankör
benlik bir nimet ama ALLAH ı hiç sınama
ibrahim misali sor, konuş ama zırlama
Bu dizelerde şair, Tanrı ile arasındaki mesafeyi hissetmenin sancısını duyumsar. “İsyan edip, karşında duracağım; nerdesin?” mısraı, insanın ilahi varlığa hesap sorma cesaretini ve yalnızlığını dile getirir. “Karanlığı, ışığa yoracağım; nerdesin?” ifadesi, hayatın zıtlıkları içinde anlam arayışının çaresizliğini gösterir. Son iki dizede ise ibadetin karşılığı olarak vaat edilen cennet sorgulanır; “Bağış mı, ticaret mi?” sorusu, iman ile hesap verme, samimiyet ile beklenti arasındaki ince çizgiyi ortaya koyar. Şairin dili yalın, ama sorgulaması derindir; insanın varoluşsal kaygılarını ve Tanrı’yla olan çatışmasını yalınlık içinde ifade eder.
Ömer Hayyam’ın bu şiiri, onun zamansız bilgelik ve içtenliğiyle dolu dünya görüşünü ve insan ruhunun en derin sorgulamalarını ustalıkla yansıttığını gösterir.
İsyan edip, karşında duracağım; nerdesin?
Karanlığı, ışığa yoracağım; nerdesin?
İbadete karşılık, cenneti alacaksam;
Bağış mı, ticaret mi; soracağım; nerdesin?
HAYYAM.. ADAMım benim :))
Cennet parsel parsel satıldı
Biz de yetişemedik....belki kaçak geçeriz ..
Tanrı bilir ...
Ne Yaradanın bizim ibadetimize, ne de bizim O'nun Cennetine ihtiyacımız var. Bu bir Aşk meseli, bizim O'na ihtiyacımız var. Hayyam bu hesabı Tanrı'ya sormuyor, inandığı dine ticaret kapısı misali duygusuzca yaklaşan insanlara yöneltiyor sualini. Evet hani suçlu arıyoruz ya, birisini günah keçisi ilan edince arşa değiyor kaba etimiz, Hayyam Cennete değil, O'na gitti. Kafir mi yapar bu onu? Ah, oysa en büyük zındık bizim içimizde yaşıyor. Sayıp sövenlere içlerindeki zındıkla mutluluklar diliyorum.
Eyyy Ömer Hayyam gününü gün ettin içtin anladım bre sen kimsinki seni yaradana bağışmı ticaretmi diye soru soruyorsun?Karşında kim var senin bir beşermi? sende irfan ariflik hani..İki üç şiirle adamlık olsa Hayyam her yaratıcıya hesap soran adam olurdu..Unutma şeytan evrende cennete gitme umuduyla asırlarca secde etti gidemedi bu yol senet sepet işi değildir Allahı sevme işidir kör noktaya git git gel seninkide oydu işte..Gittin gördün cevabını almışsındır eminim..Ve tüm inanmamışlar gibi apışıp kalmışsındır eminim..
Ömer Hayyam'a
Sözlerin korur bugün bile aynı acı ile geçerliliğini tazeliğini
Ve aynı kafiye okunan sihirli geçer akçe dantelli dokunan inceliğini
Yüzyıllar önce içine doğduğu gibi iğnelemeye aynen devam
Şimdi bile geçerli sözlerin rahat uyu ey! şair Ömer Hayyam! ! !
Sanki kanun gibi sözlerin yaklaşık bir yazı-turalı
Yazıp çizdiğin insanlar mı aynen öyle koyun gibi sıralı
Senden sonra aradan geçmiş nice asırlar yıllar var
Soğutamaz senden ne kızgın yaz,ne de yağan dolu kar! ! !
Niyazi Sakar
Yalan oldu yıllar, geçip gitti de,
Dökülmekte yaş gözlerimden yine,
Hüzünlendi gönlüm, bu hasret neden,
Süzülmekte yaş, yüzlerimden yere.
ustaya çırak rubaisi bu da benden.
Bayıldım.
ne denir ki doğru söze.
Bu şiir ile ilgili 11 tane yorum bulunmakta