Kızılcık şerbeti süzülüyor sanki,
Yanağının alına kurban olayım.
Cennet ipeğini andırır inan ki,
Omuzunda şalına kurban olayım.
...
Yaydan kaşlar oklarını bende sınar,
BİR GÜN DEDEM;
Ne harf anlatabilir ne de sayı,
Bu sevgi rakamla ölçülmez dedi.
Bir damlası bile yakar dünyayı,
Mehmetçiğin kanı içilmez dedi.
...
Bir ses yankılandı kül rengi semada:
"İgtarebetüssaatü venşakkal kamer"
Kıyamet yaklaştı,ay yarıldı...
Yarılan aydan bir parça düştü
kalbime.
Gözlerin...
Gözkapakların yaldız kabuklu birer mercan,
Gözlerin alev alev parlayan bir çift yakut.
Ölmeli bakışlarının isabet ettiği her can,
Aldığı yarayla bir ömür sürünmeli yâhut...
Gün geçtikçe filizlenir annesinin karnında,
Sonunda güneş gibi dünyamıza doğar çocuk.
Mışıl mışıl uyur sanki meleklerin koynunda,
Gül kokusuyla bizleri huzura boğar çocuk.
...
Yoktur umut dolu dünyasında ne gam,ne keder,
Yıl yirmidokuz Ekim bin dokuz yüz yirmi üç,
Mustafa Kemal Ata,kurdu Cumhuriyeti.
Memleket kasnağına işlemek olsada güç,
Milletle iplik iplik ördü Cumhuriyeti.
...
Sakaryada yazıldı bir kurtuluş destanı,
Ben Erzurumluyum gardaş!
Gırtlağım serttir biraz.Palandökenin havası sinmiştir ses tellerime.İstanbul Türkçesiyle konuşsam bile anlarsın ses tonumdan soğuk bir iklimin çocuğu olduğumu.
Ben Erzurumluyum gardaş!
Şekeri çayın içine atıpta zay etmem onu.Ağzımda eriterek tadını çıkarırım her yudumda.Cağ kebabla beslenmiştir iliklerim.Ocakta parlayan ateş kadar alevlidir gözlerim.Düşmanını yakan bir kordur onlar.Ama kadayıf dolması kadarda tatlıdır sohbetim.
Ben Erzurumluyum gardaş!
Tabyalarında anam Nene Hatunun düşmanı dişi bir kurt gibi parçaladığı, şehit kanlarıyla sulanmış mübarek bir beldenin çocuğuyum.Ondan öğrendik biz,bebeyi kundakta bırakıpta vatan savunması için elde satırla cepheye koşmayı.O yüzden vatan bizi emziren,büyüten,besleyen anamız ve namahremlerin yan bakmasından kıskandığımız namusumuzdur.
Bir koç yiğidin gönlüne düşünce,
Yüreğine dert olur Dadaş kızı.
Düşman memlekete üşüşünce,
Kılıç kadar sert olur Dadaş kızı.
...
Nene Hatundur sanki bakışları,
Bir sel gibi taşarak yatağından,
Derelerden,ırmaklardan akta gel.
Gönül padişahının otağından,
Sevdâ fermanını alıp çıkta gel.
...
Umudun kanadını takınarak,
Ey âşık! O vefasızın gözünde,
Pul kadar değerin yok anla işte.
Sen yanarken aşk nârının közünde,
Kül kadar değerin yok anla işte.
...
Kâğıttan bir mendil gibi yırtılan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!