Zaman saatleri kent deşiyor , dirgin pulun harmonisi içten buruk ve yalnız sanat
sessizce dalgın olup yalınayak yürürken
kent sesi vurulmuş ve iç sesleri ayak uydurmaya zorlanıyor eş renklere
undan kapan bir toplu şiir fasıl edinen bir evlat gibi haksız girdaplar boğultusunu bunalım kevgirine çevirirken ,
canlanan bir közün eksikliği dağılmış etrafa, saçma kalınan kal deyimleriyle gamdan faysal bir tenin şarkısı üçüncü bir şahısla.
zebani öfkesi ve kuzgun kırlangıçlar sonbahar hüznününün annesiz bir radyo cesetlerini paronaya hastanesine vurur davulları.
gazetemizde neşesi iç monologlu bir yalnızın hatıra defteri gibi ölmek zaferlerinin uçurum saçaklarında bir talimatı öyle orta da kalan yarasa kanı acısı.
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta