Zindan Şiiri - Ahmet Cemil Atay

Zindan

Zindan dedikleri dört duvar
Demir zincirler yoksa ve de prangalar
Bunun yanında özgürlüğün sadece adı var
Suçlu olmak mı, ne yapabilir en katil olan
Elleriyle boğmaktan başka bir canlıyı
Günahıyla yaşar özgürlüğün tadını
Nem kokulu odalar karanlık mı karanlık
Tozundan toprağından cefasından kahrından
Uzak mı uzak bu zamanda yaşamışlığın
Zindan mı?
Zindan dedikleri dört duvar dedim ya
Ellerinde kelepçeler, ama özgürler
Mahkûm, hüküm yemişliklerinden gelir
Özgürlüğü yaşarken bu addır kullandıkları
Duvarlar ağlar, kaybedilenlerin arkasından
Duvarlardır bütün suçların kirli yüzü
Kanlı ellerin sürüldüğü
Kirli düşlerin kurulduğu, pis gülüşlerin vurulduğu
Duvarlar, gözleriyle vardır varlıktır, aynıdır
Zindanlar ne kadarda sıcaklar
Ellerinde ne varsa alırlar, yalnızlığını
Sana bırakırlar, her yerde gardiyanlar
Konuşmak bile bazen yasaktır,
Hücrelere kapatırlar, karanlık, boğucu
Ama hücre dedikleri nedir ki
Dört duvar yakın mı yakın
Kanlı elerlin sıkıştığı, zamansız ölümlerin mimarı
Nefessiz kalır insan bazen, ciğerleri çürür
Nedir ki çürüyen bedenden başka
Ama onlarda özgürdürler, ama mahkûm
Gerilerinde ağıtlar
Ellerinde öğütülmüşlüğü değersizleştirdiklerinin
Zamanlıdır mahkûmiyetleri
Geçicidir özgürlükleri, kolay mı öyle bedelini ödemek
Dört duvar arasında kalmışlığın
Süslemek kanlı ellerin yıkanmışlığını yeniden
Oymak gözlerini, kesmek dudaklarını
Masum bebeklerin, kolay mıdır?
Düşmek yeniden pençesine özgülüğün
Ölüm mü?
Nedir ölüm bilinmedik diyarlara yolculuktan başka
Bir kutuda taşımak bedeni, ruhun omuzlarında
O da dört duvar, yok dörtkenar, tabut mudur nedir
Kanlı ellerden damlarken kırmızıya dönen
Islak tahtaların sandukası, değersiz bedenleri taşıyan
Toprağın koynuna bırakılan,
Öte özgürlük var mıdır bundan başka
Ölüm dedikleri nedir, ruhtan başka
Biri zindan mı dedi
Ah kanlı ellerim, biri zindan mı dedi
Doğranmış parmaklarım, kirli yastığım
Biri zindan mı dedi, ben zindanım
Dört duvarım, biri zindan mı dedi
Uzanın bakın, küçük penceremden
Üzerime sürülmüş kanlı ellerden
Bedenime geçirilmiş günahların perdelerinde
Karanlık ruhumun en derinlerinden bakın
Körelmiş gözlerimi duyun, sağır kulaklarımı görün
Kanlı ellerim, oyulası gözlerim
Ben katil miyim neyim,
Zindan benem,
Hüküm de benem mahkûmda benem,
Suç da benem, günah da benem …