Toprağın altında mısın?
Üstünde misin?
Gökyüzünde misin yoksa yeryüzünde mi
Seni andım dün gece
Yıldızlar bir bakış attı bana
Yokluğunu aratmadılar
İkimizde deliyiz aslında,
daha teşhis konulmadı.
İki deli nasıl bulduk birbirimizi?
Ben S kutubu, sen ise N kutubu,
birbirimizi çektik aynı anda.
Şansın böylesi gönlüme pek uğramaz,
"Hiç farkında olmadan dökülüyor gözyaşlarım gözümden, ötekileştirmenin derin izlerini taşıyan bir hayatın içinde... Sanki bu acı hiç dinmeyecek gibi, günbegün artan bir hayal kırıklığının tam ortasında, yalnızca bir yerlerde duruyor. Kim bilir, belki de başka birinin hayatını yaşamak istiyoruz, belki de acılardan kurtulmak için bir çıkış yolu arıyoruz. Bazen hissediyorum, sanki bu acılar sonsuzmuş gibi, bu istediğimiz 'gani' hayat ya da daha fazlası için öbür dünyaya çalışıyoruz. Belki de bir heves için, son damlaya kadar savaşıyoruz her şeyle, hiçbir şeyi umursamadan... Gözümüz, aç tok kişiyi görmeden, sevincini bölen bir kız çocuğu gibi kalakalıyoruz. Ve son bir kez, ölüm yaklaşırcasına…
Sana açılan büyülü bir kapı var,
Kapının ötesinde sevgi ve huzur var, belki de aşk.
Bütün kapılarım açık sana, huzur bahçemden gir,
Sevgi bahçemden çık, aşk dolu güllerimi bir nefesle içine çek.
Uzakta olduğunu düşündükçe ellerim üşüyor,
yüreğim titriyor.
Sende herkes gibi misin?
Umutlarım tükenmez benim.
Defalarca yaralansam da,
kabuk bağlar yaralarım.
Derin yaralar iz bırakır,
kopuk hayaller umutlar benim.
Üşüyorum, ısınamadım hayata karşı.
Siyah beyaza bürünüyor tüm renkler.
Bir yanım aydınlık, hâlâ bir umut var.
Bir yanım ise hep loş, boşluk...
Sessiz, usulca hayatı yitmek;
ölüm ise hayatı affetmek.
Uzaklardan yazıyorum, hislerim yakın.
Bir anlık hayat telaşesi...
Yorma kendini, gel beraber yorulalım.
Bekleme beni, gel beraber yollarımızı bekleyelim.
Yorgun ve yalnız akşamlarımız var.
Aslında, birlikteliğimizi özlüyoruz.
Pencereme dokunan her damla
sanki senin sesin gibi…
usulca, kırılmadan,
ama içime işleyen bir ezgiyle.
Gökyüzü ağlarken ben susuyorum,
Gece yolculuk yaparken
Birden yolcular gelir aklıma
Kimler sevdiğini bırakıp bindi bu...
Herkes bir bir uğurlanırken
Hüzünleri el salladı onlara
Hepsinin derdi aynı özlemi başka
Seni sevmek neydi biliyor musun?
Bir tohumdu.
Seni sevmek neydi biliyor musun?
Bir fidandı.
Seni sevmek neydi biliyor musun?
Bir ağacın gövdesiydi.



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!