Sonu gelmeyen bayram yılbaşı kartları alıyordum.Başlangıçta hoşuma giden
bu kartlar yıllar geçtikçe canımı sıkmaya başlamıştı.Bir değil on değil tam otuz yıl aynı kişiden kart almak insanın canını sıktığı gibi bayağı merakta uyandırıyordu.Kimdi bu Zeliha beni nereden tanıyordu ve benden ne istiyordu?
Böyle tam otuz yıl geçti.Şiirlerimi yayınlamaya başladığım internetteki
şiir sitesindeki mesaj kutuma bir gün bir mesaj geldi,
- "Sayın Ertürk...Siz Kütahyalı mısınız? Bu şiirler makalelerde size mi ait?
Mesajın içerisinde benim yıllar önce yazdığım ve pek çoğunu zar zor
hatırlayabildiğim makaleler şiirlerden başlıklar alıntılar vardı...
I
Hüznüm; süngülü yalnızlıklara itilmiş bir Dersim gecesi,
açlığım; bir deri bir kemik,
sabrım; altı aylık unutulmuşluğuyla bir Bahçesaray'lı
ve korkum; yollarına sinmiş bir çakal
ya gidenler evin yolunu bir daha bulamazsa Anerka!
Devamını Oku
Hüznüm; süngülü yalnızlıklara itilmiş bir Dersim gecesi,
açlığım; bir deri bir kemik,
sabrım; altı aylık unutulmuşluğuyla bir Bahçesaray'lı
ve korkum; yollarına sinmiş bir çakal
ya gidenler evin yolunu bir daha bulamazsa Anerka!
Sanırım O bayan Yeşilçamın meşhur 'senede bir gün' filmini ve mümasili aşk filmlerini fazlaca seyredip etkisinde kalmış.
Memnu olan -aşk da olsa meşk de olsa- hiç bir şeye saygı duymam tam tersine böyle na-meşru hikayelerin yayılarak safi zihinleri idlal etmesinden kaygı duyarım vesselam.
Hayırlı çalışmalar hayırlı bayramlar.
Yüreğinize sağlık, kutlarım...
İLGİNÇÇ BİR HİKAYE .. ŞİİRE TAM PUAN..
ne diyeyimki böylesi büyük bir sevgiyi aşkı yaşamak taşımak kolay değil elbet.. zehra hanımın saplantı teşisine de katılmıyorum.. bu öylesi büyük bir aşk... olmazsa olmaz olan.. tek kelime ile süper diyorum tam puan + antoloji deyip selamlıyorum sizi ve güzel şiirinizi..
Bu şiir ile ilgili 14 tane yorum bulunmakta