Sen bana çaresizliğimi anımsatıyorsun
Bırakıp giderken gözündeki yaşları
İçimde taşıyamadığım aşkını
Sen bir kalemde sildiğim
Sonra içimi acıtan özlemlerini
Ve delice sevdanı
Hiç şehir efsanelerinde martılarla kuzey mavisinin hikayesi anlatıldı mı? Onların aşklarını, her martı kanadına güneşin kızılığının yansımasını,sessiz bekleyişlerini bazen mendirekte,hep ufuklara bakmasını ve sabah alacakaranlığınca kuzey maviyi aramasını. Hasretin yüreğine binlerce ton ağırlık yaptığında hep kuzey mavi diye haykırması.
Bu yüzden hüzünlüdür martı çığlıkları..
16,09,2005
Doğum günün bu gün
Gözündeki yaşlar sevinçten biliyorum
Hüznün terk etmese de seni
Sevgin tutar bedenini
Söylemek istediklerin var bilirim
Bilirim o kahır dolu geceleri
Anne, bir dolu bir boş
Hem varsın hem yok
Sonbahar oluyorum
Yapraklarım dökülüyor
Yalnızlığım kapkara gün gibi
Ne zaman düşse içime ateşin
Beni sessiz bırakma sensizde
Beni martılara mahkum etme.
Seni seviyorum işte ben,
Ben gibi
Seni seviyorum
Çaresizliğim gibi...
Susmalarım, sana değil
Belki, kendime çoğu zaman
Belki de geçmesini istemediğim
Zamana..
Susmalarım, sendeki ben belki
Böyle suskunlarımda
Sevgiyi aramak,onlarcası içinde
Bir yürek, bir göz, bir ten bulmak
Çırpınır çaresiz satırlarda
Çalan klarnetin hüznünde
Tüm kederli şarkılarda
Bir kadeh rakının dibinde
Martılarımdı bana senden bahseden
Trenin melodisiydi içimi hüzünleştiren
O eski mecmualarda aradığımdın
Sevdim ben seni deliler gibi
Sustum sustum yıllar boyu
Gülümseyen yüzümü gördüler
Sen kadeh kadeh
Sen yağmur damlası
Güneş ve kum
Martım gibi gelensin
Yüreğimin sızısında
Şarkımda sazımda
Sen güneşim sabahım
Gökteki ayın beyaz netliği
O milyonlarca ışıldayan mavilerde
Karanlığın serinleten esintisinde
Beyaz karda gece ayazında
Sen sevdamsın..
her şiirde bir ben buldum benden öte....