Özledim zaten seni
Şiir bunlara bahaneydi.
Utanır oldum artık.
Kulağına usuldan söylerken
Özlem türkülerini şarkılarını
Şarkılar da bahanemdi,
Sabah uyandım,
Gün ışığı pencereme vuruyordu
Rüzgarın esintisi duyuluyordu.
Gökyüzüne baktım
Gri beyaz bulutlarla bezenmişti
Seni düşündüm.
Yalnızlığım, kocaman boşluğum
İç çekmelerim kendimle kavgalarım
Yalnızlığım saatin sesi
Radyolarda çalınan hüzünlü şarkılar
Yalnızlığım yürüdüğüm yollar
Biriken ama akmayan gözyaşlarım
Günün yine yaklaşmakta
Aydınlıklarım yok anne
Sana gülücükler gönderemiyorum
Her yıl içimde birşeyler kırılıyor
Ve her kırılışta seni arıyorum
Büyümedim hala bıraktığın o çocuğum
Bir gün ardına bakacaksın
Yokum, sen bensizsin
Sonra yaptıklarını düşüneceksin
Kar tanelerine anlatacaksın
Yağmurlar, benim oysa, bilirsin
Sen aldırmazcasına yaşadıklarıma
Gülün sudaki aksinde,gülün sadeliği var
Bülbülün sevdası
Benim sana yazdıklarımda,gönlümün yarası var
Sılası, sevdası var,
Gülün dikenindeki sancı bülbüle yabancı değil
Yüreğimdeki hasretlerin bitimsiz çilesi var.
Haydarpaşa tren garının kapısında,
İstanbul'a baktım.
İlk tanışıklığımdı İstanbul'la
Martı sesi vardı.
Mendirekte,kimileri uçuyor
Kimileri tünüyordu.
Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı varmış.
Sevmeleri,ufak fincana nasıl sığdırırlardı diye düşünürdüm bazı zamanlar
Sığdırılan kahveye sevgiler değil,sembollermiş
Bende seni gün batımındaki kızıllıkta sembolleştirdim
Hergün doğup hergün battığı için
Günüme seninle başlayıp seninle bitirmek için.
Yağlı bir urgan gibi sensizliğin
Boynuma değil de yüreğime dolanan
Martılarımın çığlıklarında
Galata da rakı içecektik
Kaldırdığımız kadehlerimizde
Dinlediğimiz şarkılarda
Sessiz buralar, sensiz
Sensizliğim günbegün artmakta
Haberin yok, biliyorum
Ben, küskünüm artık sevdalara
Sensizliği ardımda bırakırken
Beni kendi halimle bırak
her şiirde bir ben buldum benden öte....