bir ayrılık türküsüydü zaten
çalıp duruverirdi yanıbaşımızda.
sesimiz duyulurdu.bütün kavgalarda
bütün türküler bizim için çalınırdı radyolarda,
gece olunca sesimiz,dinerdi
kimseler bilemezdi
Kara göze, gönül verdim
Kirpik kaşın, ben olayım
Mahzenimi, sele verdim
Sele damla, ben olayım
Dile düştüm, dile düştüm
Her kavgamda hissederdim aykırı ellerini,
Dokunurdu, damarlarımın en ucra köşesindeki sinir uçlarıma,
Tıkanırdı boğazıma, yediğim her lokma
Dudaklarımda, büyük çatlaklar oluşurdu
Zaman zaman.
Parmak uçlarım sebepsiz yere terlerdi.
Bahardan bir gün adım adım
Gençliğim ve ben el ele
Güzel duyguları ve sevda yükünü bir kenara itip,
Yüreğimin en ücra köşesindeki duygu tozlarımdan arınarak o güzelim gülleri dalında bırakıp.
Hayatın toz pembe karanlığına doğru, adım adım yürümek zorumuza gidiyordu..
Ben her gece gönül mahsenimde,
ay ve yıldızları sırf sana benziyor diye,
başıma taç yapmıştım..
Bak sevgili..
Yıllar geçti aradan
Gözlerin gözlerine bir dokunur..
Mazide kalmış yarim bir şarkı gibi..
Kulağına her çalındığında
Avuçların da bin ah işitirsin.
Yüzünü dönersin dağlara
Hadi gel, bu gece giriver kalbime
Bütün faili meçhul olan doyumsuzlukları yaşayalım
Bir bahane uydur kendine,
Ne bileyim işte, hal hatır sor, birine bakıp çıkacaktım de,
Kahve tadında sohbetlere dalalım,
Bak kapının sürgüsünü açık zaten
En çok beyaz yakalı kara önlüğü sevmiştim
Boynuma taktığımda huzur bulduğum, medeniyet bildiğimiz
Hele, göğüs cebimdeki beyaz mendil
Öğretmenimiz, ellerimizin altına koyup, tırnak temizliğine baktığı
Beyaz oluşları
Asil duruşları
Duydun mu.
İki koltuğumun arasın da
Kaç dostun derdiyle dertlendiğimi
Duydun mu.
Kaç namert sürüsüyle
Vatan demiştik. !
Baktık ki, bunlar vatana tutunanlarmış
Kulağından kan alınmış "sağır" kuzu moduna girmişler.
Ülkücü demiştik. !
Ülkücülüğü "türkücü" anlamış olmaları muhtemel ki, gidip kırık bir saza tel olmuşlar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!