Gümüş tepside, altından tasta sunduğun gündü, içtigim
Oysa ne güzel okşuyordu samyeli, bana bakan resimde saçlarını
Öpmelere kıyamadığım yüzünü, içime dolan gülüşlerini
Düşüncelerimi nasıl anladığını bilmeden, serptin deliklere
İyi mi ettin kendince, ucsuz bucaksız boşluklara attın da beni
Ben senin halinden deliksiz cenderelerde kıvrandım günlerce
Hüsran dehlizlerinde amansız nice haykırışlarımı duymazken
Her şey yerli yerinde; havuz başında servi
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,
Devamını Oku
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,
emeğine yüreğine sağlık dost kalem
'yar elinden zehir olsa içilir' sözünün ispatı.
kaleminize sağlık sayın Yakup İcik...
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta