dokunamadığınız,
çığırtkanlığını yaptığım heveslerim var
heveslerim
görüntülerden öte heveslerim
tek kelime ile evlilik: yoruldum
iki kelime ile evlilik: çok yoruldum
üç kelime ile evlilik: ben de iyisinden istiyorum...
Bize seyahat izni dahi vermediler
Görmeyelim dünyayı
Bilmeyelim nasıl yaşamalı
Hak ettiğini beşer,
Bize seyahat izni dahi vermediler
Konuşmayalım başka dili
bu böyle bir ağustos işte tüm şehir kokanların üzerinde
-kimilerinin de altında-
küçük kıyametler kopsa da zeytin bahçelerine
bu böyle bir ağustos işte
sayfalar rengini çaldı
sensizliğin tanımını yapmaya çalışırken
hasret mavilerinden
denizler allak bullak oldu
o gecenin entarisi bitişinde
"gönülde yar yarası var
alı gitmiş karası var
yari gören olur ise
yüzünde gül kurusu var"
meslek lisesi, üst geçit, yakışıklı kardeş...
moral ini bozma ne olur
malumun baldan tatlı
malumun önünde eğildim
malumun hep özleyeceğim
yoksul bir akşamın
sensiz bir köşesinde oturmuş
yalnızlık ırmağını taşlıyorum
biliyor musun
yokluğunda sesin nefesim oluyor
sesini duyamıyor boğuluyorum
kaldırımlar kaybolurdu
ayaklarımız altında
nice emekle işlenmiş bir tesbihin
taneleriydik biz
ecel katıp ceplerimize
azraile alet olurduk
kadın meydanın ortasında
küçük kıymetli adımları ile yürüyor
kendince yürüyor
algımda başka bir an bu
tarifi: doyumsuz
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!