Mevsimler kavgalar içinde
Ağlarken göz yaşını bıraktı
Kederleri acıları kucaklayan
Geride bıraktığımız bir mevsim daha
Laleler boynunu eğmiş dağda
Karların yağmasını bekliyordum
Yaylalarda koyun kuzu buluştu
Ergen kızlar gençler bağa alıştı
Tarlalarda bu yıl herkes çalıştı
Ne güzeldir benim köyüm görseniz
Navruz açtı nergiz açtı gül açtı
I
Gözler boş bakıyor hayata
Silip atamıyor hayalinden
Yollar uzun
Miskin mısın nesin kulak ver dinle
Neden geliyorsun nefretle kinle
Sırtına vurayım kalın bir palan
O yükün altında inleha inler
Kalkmış aydınlara laflar atarsın
Adam Mesih olacaktı vazgeçti
Rakıyı bıraktı bak suyu seçti
Gitti tenhalarda gizlice içti
Kendince dedi ki buna mucize
Eziliyor yoksul insanlarımız
Bu gün gece önümüz karanlık
Dudaklarımda mırıldanıyor
Ayın ve yıldızların ışığı
Suyun akıntısı ıslık çalıyor
Karanlığın üstünü bulutlar örtmüş
Kulaklarıma bir şeyler anlatır gibi
Mecnun olup ben de çöle düşmeyim
yanıyor yüreğim yanıp pişmeyim
garibim yollarda kalıp şaşmayım
bir merhamet eyle halime benim
nere gitsen gelir seni bulurum
Konuştukça ince sesi
Serin gelen bir nefesi
Ne de çabuk serpilmiş
Selvi boyu Meryem kızın
Meryem adı aklım aldı
Mutlaka Serçe, konar bir dala
Kalamaz sonsuzca havada
Dinlenmek,
Beslenmek
Ve
Üremek için
Mahkuma neden
Mahkumsun denmez
Olmasaydı içeri girmez
Aşkından mahkum
Sevdasından mahkum
Sevdiğinden mahkum
KIRBAÇLAMAK DÜNYAYI
İlk bakışta Yusuf Ter’in öyküsü bildik bir serüveni anlatıyor gibi; ücralardaki “bizim köy”lerden birinde doğmuş Ter, yoksulluk ailesiyle birlikte onu yaban ellere savurmuş, hasret, baskı, yoksulluk, çileler üstüne çile O’nu Düş ülkesinin ezgilerine vurmuş, oradan da duygul ...
DOST YUSUF
“Güzel insan Yusuf Ter’e”
Yıllardır hep doğru yazdığım için
Nedendir hep beni suçlarlar Yusuf
Düzenin hilesin sezdiğim için
İdama bizlerden başlarlar Yusuf
Şöyle düşünürüm olan çok acı
Tilkiye vermişler krallık tacı
Bu düzende meyve veren ağacı
DOSTUM YUSUF TER
1970 de Kozanlı’ nın, İmranlı Köyünde Dünyaya gelen Yusuf Ter, küçük yaşta babasının işi gereği İsviçre’nin Basel kentine gider. Bu göç esnasında eğitimini de İlkokul dördüncü sınıfta bırakır bir daha okula devam etmez. Fakat, İlkokulu bile bitiremeyen Yusuf Ter, boş durmaz, ...