ne zaman aynaya baksam
içimde bir ses kırılır
çizsem resmini bir avuç suya
başını alıp gidiyor
uykularım gibi...
gönlümde..
Baktığında yılların harında
O bakışlarda
Ne görürsün onda
Sarılıp yatmak için midir?
Gece koynunda
Orak çekiç bayrağımız
Devrimlerin yollundayız
Davamızda ölsek bile
Ölümsüzdür şehidimiz
Kızıl bayrak ellerimizde
Toprakta doğurgan hayat var
İnsanlarımız aç
Aşa muhtaç
Torpili olanlar alacak ambardan
İnsanlar aç bekliyor
Ekmek ve zeytin insana cazip geliyor
Gerillanın mermisi çınladı
dağlarda
hırçın rüzgarlar ve kızılca kıyamet karşısında
ölmedi yoldaşlarım
namlular bıyıklar buz tutmuş
özgürlük ve barış var
On bin gül çiğdemler kırlarda
Bir arı on bin gülü kokladı
Çekirgeler sıçradı
Bir şafak uçtu kuşlar
Örgüt adı bulunamadı bulunamazda örgütün başı baştakiler
Parti başkanları değiller mi? demeçlerinde milliyetçiği hortlatanlar,
Memleket elden gidiyor diye, özgürlüğe demokrasiye karşı çıkanlar.
Çıktıkları kadarda, onlardan yararlanan siyasi liderleri değimli?
Ülkü ocaklarında, ülkücülük geçmişinde de kan vardı. kan eksilmedi
Örselendi memleketim
Hayine çatık kaşlarımız
Kanayan yurduma matem
Masum yan duruşumuz
….Ne zaman damla nehire karışacak…
Büyük beyler bu ne biçim karardır
On üçünde hayalini yıktınız
Hem anadır, hem bacıdır, hem yardır
On üçünde hayalini yıktınız
Hiç mi duygunuz yok? Bu nasıl vicdan
Öpmek fayda verse
Tutmakla gelse
Sarılmakla sevse
Saclarını çekse
Okşar gibi baksa
Ne kıymeti kaldı
KIRBAÇLAMAK DÜNYAYI
İlk bakışta Yusuf Ter’in öyküsü bildik bir serüveni anlatıyor gibi; ücralardaki “bizim köy”lerden birinde doğmuş Ter, yoksulluk ailesiyle birlikte onu yaban ellere savurmuş, hasret, baskı, yoksulluk, çileler üstüne çile O’nu Düş ülkesinin ezgilerine vurmuş, oradan da duygul ...
DOST YUSUF
“Güzel insan Yusuf Ter’e”
Yıllardır hep doğru yazdığım için
Nedendir hep beni suçlarlar Yusuf
Düzenin hilesin sezdiğim için
İdama bizlerden başlarlar Yusuf
Şöyle düşünürüm olan çok acı
Tilkiye vermişler krallık tacı
Bu düzende meyve veren ağacı
DOSTUM YUSUF TER
1970 de Kozanlı’ nın, İmranlı Köyünde Dünyaya gelen Yusuf Ter, küçük yaşta babasının işi gereği İsviçre’nin Basel kentine gider. Bu göç esnasında eğitimini de İlkokul dördüncü sınıfta bırakır bir daha okula devam etmez. Fakat, İlkokulu bile bitiremeyen Yusuf Ter, boş durmaz, ...