Soluksuz gecen
Kocamış yıllarımın gülü
Issız sahillerimde
Her gece
Yıldız toplayıp
Elele
Anlamsız ölümleri
Ağıtlar yakarak
Görkemli sonları
Alkışlar tutarak karşılar
Yeni ve taze başlangıçları
Küçümseyerek yere vurur
Dokunulası tenlerin
Kavurucu ateşinde yandığımı
Buğdayın
Başağa keserken
Karıncanın harmanını
Şahinin avına
Çokça çalışıp
Çok yazmaktan
Bileklerim
Kaleme isyan ederken
Kollarım
Ve dahi
Kırılma dostum
Bir ton yükten
Bir dirhem
Ağulu sözden
Yaralı düştünse de
İşte bağımdasın
Taşa tohum ekilmez
Toprak taşa
Sıvanmaz imiş
Yaprak gövdeye
Söz dile asılıyken
Göz
Çocuklar
Yaşamın hır güründen uzak
Bir ayak topunun peşinde
Koştururlarken umarsız
İzlerken bile
Basar bir heyecan
Güz geldi
Hazan çöktü
Ağacına toprağına
Kurdu kuşuna
İlle de insanına
Bekle ha babam bekle
Suskunluğum
Sana değil
Kahkahasında boğulmadan
Şakıdığım
Ey azgın nehir
Gökyüzü
Demli bir çay
Alır götürür beni
Uzak diyarlarda
Yaşanmış
Puslu bir akşamda
Gözyaşı dolu



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!