Özlemlerine hafif gelmiş teknesi alabora olunca
Kaybolmuş denizde düş oluvermiş çocuk
Balıklarla konuşmuş deryalara karışmış
Dalıp gitmiş deniz fersahlarının içinde
Kaç zaman geçmiş acıyı hatırlamış çocuk
Gerçek olup vurmuş kıyılara
Ah, bu dokunan
Çöl yangını gül izi
Teni, dokunamadıklarımın iklimi
Asi mavi gün ışığı
Yüzü uçurum çiçeği
Özlemlerim çağırıyor
araftan döndüm sevgili
cennetine düştüm
cennet şiirsel değil
adına aşk diyorum, bağışla
gözlerin sevgili, yüreğin
keşfedilmemiş bahar sesi
Kedi ve çiçek
Bakışıyorlar şüpheli
Bu dünya kimin eseri der gibi
Lambasında saklanıyor cin
Tarihten çok ve eski
Dertli dertli düşünüyor yusufcuk kuşu
bu gece uyutmak istiyorum
izin intikamını
suyu ızdırabını
bu gece acıları unutmak istiyorum
bu gece bir çift gül kanadına sığınmak istiyorum
bu gece mutlu olmak istiyorum
bu gece yağmur yağsın
eskimiş mavilerimi asacağım
sokaklarda son kez yalın ayak koşacağım
kağıttan gemilerimi yakacağım
çocukluğumu sırılsıklam unutacağım
bu gece yağmur yağsın
Bu kadar güzel bakma sevgili
Bütün hastalar iyileşecek umuduna kapılıyorum
Uzaklara bir yerlere yağmurlar yağacak
Dilan çocuk
Annesine kavuşacak sanıyorum
Bu kadar güzel bakma sevgili
Yüreğim çölün ortasında
su ne kadar uzakta olsa
uzaklara bakmayacağız bile
bir ceylanın acısından öpeceğiz
bu dünyanın yüzeysel hazlarına karşı
Muhteşem günler göreceğiz
...
İnsanların gül tanesinde yorulduğu
İnsanların yüreğinden vurulduğu
İnsanların kaybolduğu
Ve ardından çocuk masumiyeti
bizde kavuşmak yok ama
çokça anı çokça düş var
papatya nasıl kıvranırsa içine doğru
ve bir ceylan soluğu nefes alırsa
benim de içimde
sokaklardan geçersen yalnız bir başına




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!