sende mi gidecektin
ince ince kanayan su gibi
bir gece vakitsiz tutanaksız
gölgelerin ardından
bırakarak özlemlerini
ve geriye bize sızısı kalan dünyayı
yak ölülerini
savur küllerini
ardına bakma
git burdan
içinde saklı
umut sevdan
Siz de mi yanıldınız?
Böyle zamanlarda
Bir dost eli ne kadar sıcak geliyor
Dokunsaydı biri her şey çok güzel olacak diyip
Ağlardım, lütfen gitmeyin, kendim
Birazdan biri kapıyı çalar
Gözlerimde yarım kalmış yıldızların ışığını
Bir karıncanın amansız telaşını
Parçalanmış yorgun cesedimi unutup
Şimdi gitme zamanı
Çok uzaklara
Milattan önce açan çiçeğin yanına
Aşktan yürekleri şiş zengin şairler
Altlarında son model kalem
Yıllanmış Fransız şarabı tadında
Manzara aşka sıfır
Git ona juliet
Romeo’ yu çıkartacak karşına
Aşk mı unut gitsin
Geçmiş mi at gitsin
Adam insan olamadık mı
Bazılarına şu hayatta
‘Doğrusun de’ bırak gitsin
- adam olanları da gördük kendini beceriyorlardı aynalarının önünde-
biraz sarı odalar
biraz karamela şekeri
biraz uçurtma
hayat bu kadar
fazlası yok dememişler miydi sana
yine için gül yangını
Yine dalayım gözlerine
Ben diyim ki Akdeniz
Sen de ki Karadeniz
Japon denizi deme
Ah sevgili
Gitmesi de gelmesi de bi dünya
Denize dedim ki deniz git başımızdan
Boğuluyordu arkadaşım
Kurtarırsam kahramandım
Boğulursam hain
Bu denizde çok yüzecektik
Rüzgarları uğurlayacaktık
Ah mila
Bize bir dil lazım
Güneş dilsiz
Çiçekler dilsiz
Zamanlar dilsiz
Ah mila




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!