İsmi Tanrıkulu ya lakabı rüzgâr-gülü;
Çehresi renk vermiyor, sanki sireti ölü;
Ağzını yuvarlarken roteryan öykünmeyle
Meramı kilitliyor sözünün her virgülü...
Gaf, sinkaftan mürekkep ar damarı hokkası;
Şeş kanala beş çeker kamışının okkası;
Üçün biri hırsından arınmak kolay değil,
Şeyinin sibeği de kozmik oda cukkası! ..?
* Sinkaf: küfür, sövgü.
Ramazanın bereketi damadın iftar yemeği;
Buseyle oruç açanın ünlendi düğün derneği;
Şekerleme şakasına misal olur mu dersiniz? !
Gelinliğin eteğinde uyuyan sokak köpeği...
Ben ki, saygın bir sevdânın bam telinden ezgisiydim;
Kayda değer son ilhâmın perdelenmiş sezgisiydim.
Tam çiçeğe durdum derken donduruldum sözlerimde;
Dilim, dilim kan portakal, kor kesildi gözlerimde.
Ozanım diye yüksünme, Ozan destan şairidir;
Kahramanlık aşılayan, sözünün usta eridir...
Demir asa, demir çarık, durmaz gezer köyü, kenti,
Bam teliyle bas sesiyle tavrıyla destandır kendi...
Turnaların gök meşkiyle Turana sefer eylesem
Ve onların uçmağına nefsimi nefer eylesem;
Bilge Türk bengü taşında titre, kendine dön demiş;
Ayıp olur mu Yarenler? Özüme selam söylesem...
Yaz günü sarı sabır uyur-gezer mega-fil;
Mış gibinin mışmışı kolpa kediye kefil;
Ulu çınara özgü minnacık ağaç kurdu,
De gitti patron-alı baldırı çıplak sefil...
YUSUF BİLGE
Gelecek iktidarı tahmin eden baş kahin,
Bir de reçete yazmış: Harnup şerbetli tahin;
Müzmin muhalefetin bu nüktede payı var,
Gel gör çalım derdinde hörgücü nallı şahin! ..
* Harnup: Keçiboynuzu yemişi.
Çifte su dövsem havanda, hiçlik çeliğimi büker;
Amuda kalksam tavanda, zemin avazıma çöker...
Başka bir iklime sefer eylesem
Anılar peşimden sökün etmekte;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!