Kırgınım sana olan hasretimin
Ağaç gibi bende kök salmasına
Kırgınım sana
Şu içinde birikmiş sevdasızlıktan
Kurumuş çiçeğe bir damla
Su bile vermediğin için
Şu kötü olan birde hayli zora sokan insanlar neden hep kazanırlar şu iyiliğin değer bulmadığı dünyada.
Masum bir çocuğun başı okşandığı anda gülümsemesi bile bulutların arkasında kalan güneşi gösterme gibi iyi hissettirdiği dünyada neden hep kötüler iyi gözükür.
Şu kötü olan dünyada insanı zora sokan insanlar neden hz Muhammedimizin çektiği ızdırapda bile gönlünde iyiliğiyle şefkat yaydığı gibi neden bizde şefkat ellerini sarmıyoruz neden kötü olan bu dünyada
Kötü oluyoruz neden.
Kötülük eldeki silgiyle benzer
Bir çırpıda iyiliği siler süpürür.
İyilik sırtına atığın yükde belli eder
Bin yılda geçse ömrüne ekmek katar.
Kötülük şeytana kendini güldürdüğün kadar
Belli olmaz yaşanır geçer.
Güneş doğarken ay sönecek
Bulutlar kararırken toprak gülecek
Sen gülerken ben yaşlanacam.
Aynaya baktığında gençliğini düşünürken
mezarına ektiğim güllerimi sularken
Mezar taşına yazacağım
Beni yalnızlığımla vurdular o gece vakti
Ölümümden gayri uyutmadılar
Rüyamda güz güllerine karşı.
Uyanamadın hayli hala yürüdüğün yollarda batan dikenlere karşı
Anlayamadın gayri Ölümümden gerçek olan
Rüyamda sana karşı olan hayallerime uyanamadın karşı.
Bir yağmurlu gündü pencere karşısında
Otururken hayalini izlediğim gün
Bir ayazlı gündü hazan mevsiminde sinirlerime dokunan gönül melteminin soğukluğunu içime çektiğim an.
Bir yağmurlu gündü sonunda vuran dolu ardından hasata zarar veren bir imtihan dolusuydu.
Ben çayımı yudumlarken bir gündü pencere kenarında oturup özlemini andığım bir gündü.
Bu ısınmaz memleketin havasında da kaldırımlar öyle bir soğuk oluyor ki
Sanki desen
sen başımdan aşağı kaynar suyu boşaltıyorcasına beni düşündürüyorsun.
Bu ısınmaz memleketin soğuğuda öyle bir masraflı ki
Sanki desen kutuplardan tane tane buzları toplayıp içimde erite erite kanıma işlemiş gibi
Kanımdan can almış gibi bir soğukluk.
Kalemler yazılar bile seni duyunca üzülür
Hikayen şefkatin anlatılınca
Ruhumuzda söner senin gibi
Birini görmeyince.
Utanır kalbin hasar gören et parçası
Lekesi iz bırakır gönül parçasında
Ben
Sesini duymadan sesini kulağımda çınlıyor gibi
Hissediyorum.
Ben
Nefesini görmeden alıp verdiğini nefesimin nefesinde anlıyorum.
Ben
Benim sevdam bir güle benzer
Bazen açar bazen solar
Hiç ümidini yitirmeden.
Benim sevdam bir kuşa benzer
Bazen güvercin gibi haber bekler
Bazen serçe gibi ses verir
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!