Aşkın, kurumuş çölleşmiş kalbimde benzeri olmayan nadide bir çiçek
Ansızın çık gel bir gün, sarılıp ağlaşalım gözyaşı ile sulayalım yoksa ölecek...
Ben her gece böyle seni anmazsam
Kalemimden derdimi yazmazsam
Çıldırırım.
Ben her gece hüzün yüklü yağmazmazsam
Gözlerimden derdimi dökmezsem
Sen gelirsen elma şekeri der yerim Ay'ı
Su tabancamla ıslatırım güneşi
Saçını çeker kaçarım,rüzgârın
Şişirip balon yaparım yağmur damlalarını
Sen gelirsen çocuklaşırım yeniden
Gülüm, çok gördüler
Senle beni elele gözgöze
Birbirimize çok gördüler
İşte bundan geldik göze
Gecenin kapkara karanlığında aşkım ve ben
Öldürdüm dünyevi bedeni, kaldım nefsimle
Ay utangaç bakıyor, karabulutlar ardından
Unuttum derken, dalga geçtim kendimle
İşte karşında duruyorum, durur duy eserinle
Bir deniz, iki sahil, iki kıyı
İhanet sayar bırakırsa bakmayı
Ayırmış bir deniz iki aşığı
Ah Dasha, gecenin ay ışığı
Dasha, denizde Eidothea ( Deniz Perisi)
Mahinur gibi soğuk değil
Mihrinur gibi sıcak sevin
Sevdiğinize zaman ayırmayın
Ömrüne, ömrünüzü adayın
Mutluluk diyarı sizin, dertler yurdu benim olsun
Bal şerbet sizin kadehinize,zehir bana dolsun
Açan çiçekler sizin, varsın benimkiler solsun
Sevdamdan dönmem asla, asla değişmem
Saldım aşkın yoluna kendimi frensizim
Sen olmayınca karanlıkta fenersizim
Sağımda, solumda yakılmamış akşamdan
Unutulmuş gümüşten yedi kollu şamdan
Seveceksen eğer, deli gibi sev beni
Delinin sopasına sarıldığı gibi sarıl bana
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!